sempatiyle yaklaşmak amaclı söylenir ama nedense her defasında, kolay olmayan işleri yapanlara söylendigi inancına varılmıştır.etkidir, anında tepkisini görürsünüz.
şöyle ki;
-kolay gelsin
-kolaysa başına gelsin
son dönem tv'de, anında görüntü ve komedi dükkanı ile birlikte doğaçlama-senaryosuz kıpırtı programları güzel bir atılım yaptı. bu şeklin, üçüncüsü çok sağlam geliyor.
tanım : kanal 1'de yayınlanacak, "uğur yücel ve settar tanrıöven varsa beni de yazın" dediğim, güzel olacağını düşündüğüm, doğaçlama.
güzelde bir slogan bulmuşlar, "hazırlayanlara ve izleyicilere kolay gelsin".
ilk bölümüyle beklentileri karşılamayan fakat ezgi mola'nın performansına hayran kalınan doğaçlama tiyatro örneği. mahseri cümbüş'e rakip olamazlar bu halleriyle.
laf soktuğunu zanneden insanların "kolaysa başına gelsin.." diyerek, yukardan bir gülümsemeyle cevap verdikleri söz. halbuki sen tüm iyi niyetinle, güzel bir dilekte bulunursun. yani senin yaptığın gıcık işin faturası niye bana çıkar ki? çıkmamalı. o yüzden sevmem bu sözü, gelebilecek muhtemel terbiyesiz cevap yüzünden.
ilk bölümüyle beklentilerimi en iyi şekilde karşılamış doğaçlama tiyatrosu. Bence izleyicinin bu kadar beklentisi olmasın çünkü; beklentileriniz belden altı olduğunu düşünüyorum. Belki de değil ama genelde böyle olur...
sonuçta bu programı çocuğu, genci, yaşlısı izliyor. Efenim bence çok değişik, güzel bişi ben beğendim.
1. o kadar insan toplamışsınız bir de üstüne utanmadan makinadan gülme sesi veriyorsunuz, izleyicinin sesi gelsin, güldürebilirseniz!
2. şahan'ın bel altı esprileri ve başkaca da espri üretememesi, laf soktuğunu sanması ve ben kralım edası.
3. kamerayı anlamsız zamanlarda konşmayan oyuncuya dayamaları, adam duruyor orada, uzaktan al! tiyatro tadı olsun.
olmuş:
1. uğur yücel, daha da bir şey demem, büyük üstad.
2. kazık yönlendirmeler yapılması. "o nu utandıracak bir çocukluk anısını anlat" gibi. nerden, nasıl bulunacak derken josi'nin işin içinden güzel bir bel hareketi ile sıyrılıp, ikinci bir anektod ile serisini tamamlaması (şahan'ın yine bel altı çalışması ve güzelim gidişatın içine sıçması).
3. dekor tasarımı.
tanım : ilk yayını ile, 3-3 berabere kalmış, tv8'de yayınlanmaya başlanan doğaçlama şeysi.
2. bölümünü izlediğim ve beğendiğim program evet komik.
şahan gökbakar programın lokomotifi gibi yani her şey onun üstünden gidiyor seyirciye. ezgi mola ve settar tanrıöven gayet başarılılar. hakan bilgin, yosi mizrahi ve özge özberk çok iyi değillerdi belki de uğur yücel'in yönlendirmeleri verirken onları pek kullanmaması ile alakalı olabilir. murat akkoyunlu'yu neredeyse hiç kullanmadı uğur yücel ki kendisi çok yetenekli bir oyuncu. murat'dan daha fazla yararlanabilirdi.
esprilerin ve yönlendirmelerin önceden çalışılmış olduğunu düşünmüyorum. çünkü bazı oyuncular yönlendirmelerle alakalı müthiş espriler üretebilirken bazıları direkt yönlendirmeyi söylüyor. bir şey katmıyorlar yani konuya. dozunda küfür de var sansürleniyor tabi... bir de bonus diyalog yazayım tam olsun;
*
özge - şahan ben sensiz ne yapıcam yazın ya tek başıma?
şahan - cem yılmaz'la gezersin canım.*ceku ceku takılırsınız ne güzel...**
ne komik ne de orijinal olan proğram. hadi komik olsa da orijinal olmasa, ya da orijinal olsa da komik olmasa dicem ama ikisi de yok. şahan proğram boyunca yüzündeki "lan bu espri olmadı, kimse gülmedi, acaba ne desem de çatlatsam milleti gülmekten" diyen bakışlarla boşluğa bakar ama o beklediği espriler hiç çıkmaz, gelmez aklına. kasmakla olmaz ki be güzel (!) kardeşim.
her komiğin aynı zamanda oyuncu olamayacağını gösteren program. şahan rahat olmadan komik olamazsın annem o yüzden sen özenme tolga çevik abine sen filmini tanıt şimdi oraya buraya çıkıp bari recep ivedik'ten soğutma bizi be.
başta oldukça soğuk başlayan ama hizmetçi kız rolündeki ezgi mola'nın verdiği yaran ara gazlarla hız kazanıp ısınan, ancak şahan'ın gerçekten kastığı izlenimi veren doğaçlama tiyatro programı.
salak dizi ve sulak yarışmalardan sıkılanlar için tavsiye olunur. ezgi molaya dikkat!!!*
geçen pazar kanal 1 ekranlarında başlayan, perşembe akşamıda devam bölümüyle gözüken doğaçlama. tiyatro sahnesinde geçen seyirlik dizi.uğur yücel'in yönetimin de olduğu gözlenen; yücel'in oyunculara verdiği spontane suflelerle oyunun akışını değiştirerek şimdilik benzeri olmayan bir şekilde ilerleyen tiyatraldır.
iyi oyuncularla bezeli kadrosu ile seyredilmeyi hakediyor.
hatırladığım kadarıyla; şahan gökbakar, settar tanrıöver, hakan bilgin, yosi mizrahi, ezgi mola, özge özberk ve adını çıkaramadığım bir oyuncu ile seyir halindeler.
şahan'ın sürekli belden aşağı çalıştığı ve diğer oyuncuları zor durumda bıraktığı doğaçlama sitcom.
biraz daha grekoromen olsa ve şahan merkezcilikten biraz kurtulsa daha iyi olacak gibi.
bi de dün akşamki bölümde yosi'nin fırlattığı leğen, direkt kezo'nun kafaya gelmiş, ortamdaki gerginliğe gerginlik katmıştır.
ama yarmış mıdır? evet yarmıştır. hele murat'ın penguen atlayışları muhteşemdi. kaçıranlar mutlaka bulsun bi yerden seyretsin.
şahan gökbakar'ın sürekli olarak diyalogları kısırlığa sürüklediği program. diğer oyuncular sürekli partnerlerine yönelik paslar atarken sahan en son sözü söyleme sevdalısı olarak ilerlemektedir. onun yerine dedoğaçlama tiyatro yeteneğine sahip bir kişi getirilirse muhtesem olacak programdır. *