havadan gelen topa pardon kola kutusuna hakan şükür misali kafa atmam ve akabınde tekme yemekten jılet gibi eğilip bükülmüş topun kafama girip pekmezlerimi akıtmasıyla sonuçlanmış süper ilkokul eylemi.o top şimdi öyle gelse gene zıplar doksana bırakırım kutuyu.
beden öğretmeninin iki sınıf çalıştırmak zorunda kaldığı okullarda top alamayan ya da cezalı olan sınıfın yegane çaresi. zevkli ama ayakkabı düşmanıdır.
ilkokul yıllarının vazgecilmez eglencesi , tabi o yıllarda * her ilkokul da kale ve top imkanı olmadıgı için yaratıcı genclik futbol oynama arzusunu bir sekilde dizginleyecekti. en iyi ve en ucuz secim kola tenekeleriydi. Lakin söyle de bir sorun vardi, okul kantininde teneke içecek satılmıyordu. Her tenefüs yıldırım hızı ile okulun parmaklıklarından dısardaki çöpe atılmıs kutu kola tenekesi yoldan gecen birinden istenirdi. *** tarzında cumleler sarfedilirdi.
Sonra futbolcu ruhlu abi , kendi okul gunlerini hatırlayarak bir degil iki tane teneke atardı. öbürü ise yarının topu olarak ezilmek suretiyle muhafaza edilirdi.
ilkokulun vazgeçilmez eğlencelerinden biri. ancak malesef bazen üzerine basılmış teneke, şut çekildiği anda yerdeki hava akımının etkisiyle 2m ye kadar havalanbiliyor ve buda tehlikeli durumlara vesile olabiliyor. kola kutusuyla kafa yarmak
yoktan var etmek durumuna denk düşer. bir mutluluk kaynağıdır, olabilir. insan nihayetinde çözmüştür can sıkıntısının nedeni veya çözüm yolu olarak buna başvurmuştur.
budur abi!
ilkokul yıllarında ilk tenefus aranmakta olan bu kutu kola, ikinci tenefus icin sıra altında saklanır ve ikinci tenefus zamanı geldiginde bahceye cıkılıp *ayakkabı parcalama ve yapılan bu isten zevk almak icin elinden gelen futbol becerileri sen ve kutu kola ile yaptıgın hareketlerle sergilenir. kutu kola hayatın tadı..
kutu kola ile oynandığı vakit kolanın bir iki vuruştan sonra içerisindeki asit yoğunluğundan dolayı patlaması ile sonuçlanacak, bu nedenle kola kutusu ile oynanmasının daha uygun olacağı hadisedir.
özellikle kutu kola ile oynarken bir ya da iki vuruş hakkınızın olduğunu bilerek tek pas bir oyun sistemi ile 2. pasta golü bulmanı gerekmektedir. aksi takdirde gol olursunuz.
real madrid antrenmanlarında bu taktiği kullanıyor gibi efsaneler dolaşmaktadır etrafta.
cok eglenceli bir seydir bos derslerde genelde yapılan atraksiyondur.
kaldirim kenarinda sert sut atmaya kalkısilmamalidir aksi takdirde sut atacak bir ayak kalmayacaktır.ayakkabilarin derilerini mahveder. birde evde corapları yumak yaparak oynanan versiyonu vardi. oda bir kutu kola kadar eglencelidir.
lisedeyken öğle tatillerinde okulun arka bahçesinde iki gruba ayrılır* gömleğin yakasına takılan broveleri* bir grup alnına bir grupta sıkıca boğazına bağlayarak deli gibi başıra bağıra kola kutusunu tekmelerdik.etraftaki evlerden ne bağırıyorsunuz kızlar böyle diye şikayet edenler olurdu,bazende çocuklar tezahurat ederdi ablalarına *
küçükken makaradan,kibrit kutularından oyuncak yapabilen gelişmiş çocuk zekası haliyle bunuda becermiştir. mutlu olmak için gerçek futbol topuna,paraya ihtiyaç duymamaktadırlar. mutlu olmanın en birinci yolu içindeki mutluluğu erişebileceğin derinlikte tutmaktır. sesten rahatsız olan amca bilmezki yıllar önce gömmüştür ONU derinlere... halbuki bi tekme de kendi vursa hemen fırlayacak dışarı... bilmezki...
-topları evinin camlarını her hafta kırdıkları mahallenin en sinirli amcası tarafından kesildiği için topsuz kalan çocukların,yaratıcılık sonucu oluşturdukları ezilmiş kola kutusuyla futbol oynamalarıdır.
-"top yuvarlaktır" deyimi bu durumda geçersiz kalır.
-kola kutusunun bedenin her hangi bir yerine teması,şiddetli ağrılara,yaralanmalara sebep olur.
-kola kutusunun yerle teması kulak tırmalayıcı sesler çıkartır.
-kola kutusu köşeli olduğu için çok fazla yuvarlanamaz.
-tüm olumsuzluklarına rağmen çocuklar futbol oynamaktan geri kalmadıkları için mutlu mesut hayatlarına devam ederler.