sadece coca cola kutusu ile yapılmayan eğlenceli bir eylem... çorap, pet şişe, taş parçası gibi çeşitleri de vardır. bu çocukların dünya umurlarında değildir, tek dertleri maç yapabilecek boş bir alan bulmaktır ve tabi ki güzel bir hava daha vasattır, yağmur altında oynamak hoşlarına gider bu çocukların.
havalanmış olan kutuya * gelişine vole vuran ** insanları gördükten sonra oynanacak kişilerin dikkatli seçilmesinin sağlığınız açısından oldukça önemli olduğunu anlamış bulunduğum aksiyon.
ilkokulun vazgecilmezlerinden biridir. top diye oynanılan şeyin aslında ezilmiş bir kola kutusundan ibaret olduğu unutulur ve bütün gün o ezilmiş kola kutusunun peşinden büyük bir mutlulukla koşuşturulur. hatta çok gaza gelinirse kola kutusuna kafa bile atılır...
üçüncü ve dördüncü sınıfın vazgeçemediğim aktivitesi. derste tenefüs zili çalması için az beklemedim sırf bunun için. amma salakmışım diye düşünüyorum şu an. hepimiz bir kola kutusunun peşinden koştururduk.
bi de sen o futbolcusun ben bu futbolcuyum diye kavga ederdik.hiç bir dert tasa yok tabi o zamanlar. neyse gene duygulandım ben ağlayayım bari.
okula top getirmek yasak olduğu için ders aralarında ezilerek neredeyse disk haline getirilmiş kola kutusu ile futbol oynamak çok yaygındır. bu kutuyla kalabalık gruplar halinde maç yapılabildiği gibi penaltı çekişmek, ortada sıçan gibi oyunlar oynamak için daha uygundur.
level atlamış versiyonu da "ilk okul sıralarının ayaklarının altına, itildiğinde ses çıkmasın diye takılan siyah lastikle futbol oynamak"tır. ama biz fevernova ile oynardık.
okulda bir ara her teneffüs yaptığım, birçok ayakkabımın telef olmasını sağlayan spordur. oynanacak kutuyu ezerken, alt veüst tabanın mümkün olduğunca aynı hizzaya gelmesine dikkat edilmelidir. böylece ivmesi ve kayması daha rahat olacaktır. özellikle parke taş üzerinde oynanırken ayak hokeyi tadı verir. dışardan bakıldığında zavallı bir durum olsa da, o zamanlar o oyundan aldığım keyfi bir daha hiçbir şeyden kolay kolay alamadım.*
bu futbolun, topuna göre değişen, bu doğrultuda oynama yer ve biçimleri de değişebilen alternatif çeşitleri de vardır tabii:
(bkz: pinpon topuyla futbol oynamak)
(bkz: tenis topuyla futbol oynamak)
(bkz: patlak topla futbol oynamak)
(bkz: taşla futbol oynamak)
(bkz: su şişesiyle top oynamak)
(bkz: şişe kapağıyla top oynamak)*
kelimelerle anlatılamayacak şekilde zevk veren durumlardan biridir.
kutu kola her köşesinden simetrik bir şekilde ezildikten ve elips bir şekil aldıktan sonra müsakabaya başlanılır.
en orjinal futbol topuyla bile alınamayacak bir haz alınır her dokunuşta. o metal kutuya her vurulduğunda pele nin topa vurması kadar yüce bir duygudur. ayrıca kutuya her vurulduğunda içinde kalan son damlaların üste başa damlayıp evde anneden temiz bir dayak yeme olasılığı da çok yüksektir. ilkokul dönemlerinde yaşanan en büyük koridor zevklerinden biridir. sınıf sınıfa maç bile yapılır. hatta sert bir şekilde vurulan o topun bir hocaya isabet etmesi kaçınılmaz bir durumdur. ve ne yazık ki hoca işi gücü yok gibi o topun kafasına isabet etme anını beklemek için koridorda dolaşıyordur.