tamamiyle akıllı bir davranıştır. Markası adı ne olursa olsun "kola" sınıfındaki bütün mamüllerde şeker oranı tatlıdaki şeker konantrasyonunu geçmeyecek derecededir.
(bkz: diyabet olma nedenleri)
kolay rastlanmayacak bir durumdur. ama kimseye de zorla içirecek halimiz olmadığı için bir şey demeyiz. hatta içten içe hayretle karışık saygı duyarız.
sigara gibi içmemeye başlayınca gerçekten canınızın istemeyeceği birşey olduğu için mümkün olan birşeydir.iç huzuru * yakalamış olmaktır ayrıyetten kola içmemek.
içmezseniz emin olun hayatınızda hiç birşey eksilmez... dişlere, mideye, kemiklere zararlı bir içecektir. su ve ayran varken hiç içmeyi düşünmem bile...
orta okuldayken fen bilgisi öğretmenimiz dilimizde tat almaya yarayan bazı tomurcuklar olduğunu, bu tomurcukların da asitli içecekler, sigara, alkol gibi şeylerle zara göreceğini söylemişti ve bizden yılbaşına kadar kola ve benzeri şeyleri tüketmememiz için söz almıştı. biz* de gerçekten o zamana kadar* hiç içmemiştik. tam yılbaşı gecesi* herkes oruç açar gibi kola içmeye başlamıştık.
nedense içmeyi tam 3 sene önce bırakmış oldugum ama soguk kolaya iç çekerek aa ben neden içmeyi bıraktım ki sigara mı bu diye kendime sordugum öyle bir içecek işte...
yapılabilecek en mantıklı eylemlerden birisidir. su yasima kadar hic aklıma gelmeyen bu illeti arkadaslarimin eve sokmasıyla bir ay kadar içip dişlerimin, diş etlerimin hassaslaştığını farketmemle bırakmam bir olmuştur. neymiişş... kola içmiyoruz, içenleri uyarıyoruz...
içenler tarafından dışlanmamızı sağlayan durum. kolanın tadını dahi bilmeyen biri olarak kabarcıkları ve fışkırması bile tiksinmeme yetmiştir. fakat yıllar boyu bu huyum çevremdekiler tarafından hor görüle gelmiştir.
- aaa nasıl ya, yaşama sen ya kola içmiyor musun!
+ ahaha kola içilmez mi ya, ot musun sen?
++ alla halla içmiyorum kardeşim zorlamı? sen içtin de noldu hala 1,50 sin hıh.
olayı çözmüş akıllı insan modelinin yapacağı akilane davranış..
öyle ki birçoğumuz içinde ne olduğunu bile tam olarak bilmemekle birlikte sadece soğukluğuna ve alkolsüz olduğuna kanıp çocuklarımıza bile içiriyoruz..
üstelik kolanın zararlarının bilim adamları ve doktorlar tarafından bir bir deşifre edilmeye başlandığı şu dönemde..
herşeye rağmen bir biradan ne kadar daha az zararlıdır çözüm bulması gereken bir sorudur..
tercih meselesidir. ya da " vay enayi neler kaçırdığını bilmiyor " dur. siz karar verin. ya da yararlı bir eylemdir, sağlıklı yaşa uzun yaşa psikolojisidir.
bunu yapan bunu da yapar
(bkz: asitli içecek içmemek)
yaklaşık 2 yıldır başarı ile sürdürdüğüm olay. aslında o kadar zor bir şey ki, bu zıtlığa başladığınızdan itibaren karşılaşırsınız. bir misafirliğe gidersiniz, bir pikniğe gidersiniz, kola, fanta veya sprite dolu bardak elinize tutuşturulur.
- al iç!
+ ben kullanmıyorum.
- ne?!?
+ içmiyorum abi ben bunlardan
- eeh ne cinssin be, bok iç...
gibi tepkilere hep denk gelirsiniz. ama yıllardır süregelen reflüden kurtuldum, kendimi gerçekten daha iyi hissediyorum, kilo da verdim ve hiç de aramıyorum.
birkaç ay önce ne olduysa bir aydınlanma yaşadım ve dedim ki bir daha kola içmiyorum. o günden sonra sağlıklı yaşama da kafayı taktım ve yediğim içtiğim her şeye dikkat eder oldum. kola ve asitli içecekleri tamamen unuttum. kendimi daha huzurlu hissediyorum ve hiç kola içmek de gelmiyor içimden. düşünün fuse tea bile içerim kola içmem artık.