kolların hiç bir erkeği tahrik etmediğini düşünecek olursak bir kız eğer kollarını aldırıyorsa kendisine olan saygısından aldırıyordur. ne akılsızlık ne de gösteriştir bu eylemin amacı. üstüne üstlük jilet vurulmadığı sürece hiç bir kıl öyle diken diken çıkmaz hatta düzenli alındığında azalır bilip bilmeden konuşmamak gerek.
yazın bile tüyleri uzadığında uzun kollu giymek zorunda kalacak olan, lazer yaptırmayacaksa hiç dokunmaması gereken kızdır. bu kızlara bir sarılayım, dokunayım dersiniz ellerinize sert sert batar. kol tüyü öyle bacak gibi, bıyık gibi değildir ki ağdayla alsan bile jiletle alınmış gibi çıkar.
eğer kendi rahatsız olup alıyorsa iyidir fakat sevgilisi ya da bir başkası yüzünden alıyorsa hayatını başkalarının düşünceleri için yaşayan aciz kızdır eğer evliyse ve kocası almasını istiyorsa almalıdır.
kol kılları kalıp kaşlarını alsalar o da olur aslında. o kaşlar çok fena sırıyor ya kalın kalın. doğallık iyidir de ne bileyim... kalın kaş bir kıza yakışmıyor işte. oldu olacak bıyık bırakın da karşılıklı buralım.
siz bizim sakalımızı kestiniz. kesilen sakal daha gür çıkar. ama biz sizin kolunuzu keseceğiz kesilen kolu geri çıkmaz. (bkz: inebahtı savaşı) (bkz: barbaros hayrettin paşa)