hatırlarım bugün gibi.
sessiz geçen son geceyi.
başim öne egik, bir suçlu gibi.
bana verdiğin hediyeyi.
iki küçük kol düğmesi.
bütün bir aşk hikayesi.
iki düğme, iki ayrı kolda.
bizim gibi, ayrı yolda.
akşam olunca.
sustururum herkesi, her herşeyi.
gelir kol düğmelerimin birleşme saati.
usül usül çıkarır, koyarım kutuya.
yan yana.
bitsin bu işkence kalsınlar yan yana.
heyhat sabah, gün ışıldar.
yalnız gece buluşurlar.
yaşli gözlerle ayrılırlar.
düğmeler gibi, bizim gibi.
bizim gibi, ayrılırlar.
Teoman' ın yorumu ayrı bir tad verdiği için güzeldir, önerilir; fakat üstat barış manço' nun orijinal yorumuyla mukayese edilmemesi daha bir yerinde olacaktır.
bir adam çıkıp geliyor ve aslında yüzüne bile bakmadığın kol düğmelerinin senin gözünde anlamını değiştiriveriyor. sanat böyle bir şey efendiler, keşke daha uzun yaşasaymış barış mançomuz da. bir de ahmet bey in ceketi çok etkiler beni. hani yazılsa roman, çekilse film olur o şarkı. dinleyiniz.
arka fonda bir şarkı çalar ya hani. bir sigara yakar bogazınız düğümlenir. sonra karanlıkta tek başınıza yürüyüp onu düşünürsünüz. ama artık giden gitmiştir. sizinde gitme vaktiniz gelmiştir.
Barış abimizin abisi Savaş Manço'dan öğrendiğimize göre Barış abimizin 21 yaşında nişanlanıp sonra ayrıldığı sevgilisi Kızıltopraklı Semra Hanımefendi'ye yazdığı şarkısıdır. Bir Mançolog olarak bu bilgi benim için pek kıymetliydi. Unutamadım'ın da aynı kişiye yazıldığını tahayyul etmekteyim.
Uzun saçlı adamın güzide eseri. Şarkı demiyorum çünkü bu bir eser. Kendisi de zaten bir eserdi.
Neyse sonuç olarak belki başlık hortlar da insanların kulağına bu şarkı hakim olur.