hasta belki kurtulmuştur fakat doktora üzüldüm ben bir daha böyle bir ameliyat yapamayacaktır. böylesine büyük nakillerde kendi kariyerinin sonu olmuştur bu ameliyat.
sözlüğün maskarası olmuş doktor. işin içinde hırs, rekabet olduğu doğru. ama neticesinde o da böyle olmasını istemezdi, umutları vardı. evet kendi ideallerini gerçekleştirmek için belki de hastasını bir anda dört tane organ takarak riske attı. teker teker yapsalar daha uzun sürede olsa belki sonuç farklı olabilirdi. ama yine de monitör başında oturup, tıptan anlamayıp derin yorumlar yapan bizlerden daha masum olması gerek bu adamın.
tıp konusunda pek bilgisi olmayan benim bile ihmalkarlığını görebildiğim doktor(lar).
şimdi güzel kardeşim, belli ki bu çok büyük bir hadise. 2 kol + 2 bacak naklinden sonra hastanın vücut ağırlığı neredeyse %35 artacak.
ufacık gövdeyi beslemeye alışık olan kalp 2 katı hızlı kan pompalamaya çalışacak. vücut 2 katı fazla oksijen işlemek durumunda kalacak.
taksana iki kolu şimdi. bacakları bırak yahu, hasta iyileşsin, 2-3 sene boyunca gerekli olan beslenmeyle, uygun fizik tedaviyle, egzersizlerle organları, kapasitesi gelişsin,
2-3 sene bünye hazır olduğunda da takarsın bacakları işte.
cahil cühelanın hakaretlerine uğrayan ve ama tamamen iyi niyetle bir insanın hayatını değiştirmeye çalışmış doktordur. hiç bir girişim hastanın izni olmadan yapılmamıştır. sorun bakalım o adam öyle yaşamayı mı? yoksa az bile olsa kolları ve bacaklarının olmasını mı isterdi. işte hastasının tercihini hayata geçirmeye çalışmış bir ekiptir bu, saatlerce, sininr sinir, damar damar dikmişlerdir uzuvları, olmamış.
bilim böyle ilerler yüz yıllardır, teorik olarak doğru olan bir şeyin en güzel kanıtı pratik uygulamadır. elbette yapacaklar.
ayrıca dünyanın bir çok ülkesinde uygulanan deneysel tıp diye birşeyden de haberiniz yok olsa gerek ama erdal inönü ve ismail cem bile henüz deneme aşamasındaki bu uygulamaları denemeyi seçmişlerdir, iyileşmeyi umut etmiş ve iyileşemeseler bile bilimin yolu aydınlatmayı seçmişlerdir.
kol, bacak takılırken ölen adam bu riskin farkındaydı, eminim ki yine olsa yine bu riski alırdı, yarım yaşamak zor olsa gerek. doktorlar da cesaretlerinden ve gösterdikleri emekten dolayı saygıyı hak ediyorlar.
ortalıkta mal mal reklam için adam öldüren doktor hede hödö diye gezen insanlar bulunmaktadır.
vatandaşa sorduk: bu doktorların reklam veya kişisel tatmin için böyle bir ameliyata girdiklerini nerden biliyorsunuz?
cevap: eaaa ama işte hani akdeniz ünv..
nooldu? kurudun kaldın.
çok güzel bildiğimiz bir konu; yargısız infaz.
yeminine sadık kalmayıp işi şova dönüştürdüğü için tepki çeken doktordur. yoksa herkes bilir her operasyonun riski vardır. hastanın isteği ile bu ameliyat yapılmıştır. masada kalma ihtimalini bilerek bu amliyetı yaptırmıştır.
tepki çeken ve insanı çileden çıkaran tarafı doktor gibi davranmayıp işi şova dönüştürmeleridir.
ne tıp bilgim var, ne haberleri yakından takip ettim, ne de hede hödö. şahsi düşüncem yazılanlarla paralel. operasyon başarısız oldu, ve gencecik bir insan öldü. gerçek bu. ahkam kesmeye gerek yok. hacettepe bizimle değilsin.
hakkında yapılan gerzekçe yorumlardan sonra azmedecek, çok çalışacak ve mutlak başarıyı yakalayacaktır. ardından tüm bu gerzek yorum sahiplerine teker teker, üşenmeden beyin nakli yapacaktır. hem de bedava lan, korkmayın para istemiyor.
para hırsından gözü dönmüş tipik bir türk doktorudur.
yakınlarımız ya da kendimiz hastalandığımızda çaresizliğimizden faydalanan doktorları halk olarak çok iyi bilmekteyiz ama ellerine düşmüşüz bir kere yapacak bir şey yok bizim rabbimiz malesef "cleveland" demiyor.
Doktorların hırsı yüzünden ne yazıkki gencecik bir insan öldü.Yazıklar olsun diyorum başka birşey demiyorum.Sırf akdeniz üniversitesi yüz nakli yaptı bizde dördünü birden takarız diyerek kendilerini ispatlama çabası için çaresiz ve umutsuz bir insanı inandırıp kendilerine kobay olarak kullandılar.Çocuga çok üzüldüm normal bir şekilde yaşıyordu halbuki.Ölücekse de doktorların başarısız operasyonları yüzünden değil,kaderinde yazılan şekilde ölücekti.Allah ailesine sabır versin.Kimbilir neler düşündüler neler hayal ettiler.Herkes için ibretlik bir durum bu.Allah hepimizi böyle hırslı doktorların eline düşürmesin.
tıp eğitimi almamış insanların söylediği söylem.
öncelikle tek bir doktor değil ekip işidir bu(rıza baba değil).
hasta ameliyata girmeden önce tüm riskleri biliyordu her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatın da başarısız olabileceğinin farkında girdi.
hocamıza eğitim almadan bu işe girmiş diyenler var. o hocamız 2 yıl amerikada bu işin eğitimini almıştır.
kobay diyenler var. arkadaşım bu ameliyat sağlık bakanlığı tarafından onaylanmış bir prosedür. dolayısıyla kobaylara değil hastalara yapılır.
(bkz: doktorlar izleyip kendini doktor sanmak)
(bkz: çok bilmiş insanlar)
sidik yarisina giren doktorlarin, cikabilecek komplikasyonlari, alelacele hazirlandiklari icin, ya goz ardi etmeleri ya da hesaplayamamalari sonucu bir hasta hayatini kaybetmistir. zaten ameliyat sonrasi aciklamalarinda akdeniz uni.deki operasyona ustu kapali ve acik gondermelerle niyetlerini belli ettiler bu sigirlar. bir de cikip artiz artiz aciklama yapmiyorlar mi? boyle hirsli doktorlar yuzunden kim bilir kac insan hayatini yitirdi ve yitirecek. doktorluk hayat kurarmak ve hastayi iyilestirmek amacinin disina ciktigi anda hatali olumler basliyor nedense.
ne guzel amina koyim, opersayon basarili gecti ama iste sonradan cikan komplikasyonlar yuzunden hastayi kaybettik. yok yaa? akciger kapasitesinin yetmezligi varmis. e yarram, sen ameliyat oncesi bu adama test yapmiyor musun? akciger kapasitesini olcmuyor musun? yeni uzuvlara saglanmasi gereken oksijen/kan ihtiyacini akcigerin kaldirip kaldiramayacagini bu testler sonucu goremez misin? d vitamini eksikse ameliyat oncesinde vitamin takviyesi yapip oyle girissene yiyecegin halta? ama hemen yapmaniz lazim dimi, yoksa akdenizdekilerin basarisini golgeleyemezsiniz.
vs. vs. yani su yazilan tum komplikasyonlarin hepsi onceden gorulebilir seylerdir. goremiyorsaniz zaten doktorluk yapmayin, gidin pazarda tezgah acin.
akdenizdki mutevazi doktorlara bakiyorum.. bir de hacettepedeki ac gozlu.. hirsli doktor bozmalarina. allah belanizi versin.
(#14722695)
onlar yaptı biz de yaparız mantığıyla, onlar iki taktı biz dört organ takarız, en büyük biziz mantığıyla ilerlemişlerdir.
dünyada bir ilk diye bağırıyor adam, çok basit bir şey olsaydı sana kalmazdı merak etme, dünyada çok yapan çıkardı.
ya tutarsa kral oluruz diye adamın umutlarını kumar masasına yatırmışlardır.
adam tek eli bile olsaydı yeterince mutlu olurdu. dünyada ilk olucam lan ben mantığına bir can verilmiştir.
reklam peşindeki bir universitenin, diğer bir universite ile sidik yarıştırmak için alel acele yaptığı ameliyat ve sonuçta hastanın ölmesi, aferin hacettepe herkes seni konuşuyor yaptın reklamını amacına ulaştın, ee ne demişler reklamın iyisi kötüsü olmaz.
bu doktorun işi gücü yok, kime kol-bacak takıp da öldürsem diye dolanıyordu da bu adamı buldu. adamı evinden zorla aldırdı, hastaneye getirtti. hastaya "bak gardaş, sana bunları takıcaz hem kol-bacak sahibi olursun hemde ben egolarımı tatmin etmiş olurum. öleceksin gerçi ama farketmez, takıcam" dedi. adam da "ya hep ya hiç" deyip kabul etti. ölüm riskini bilerek kabul etti tabi ki de. çünkü robot olmadığının farkındaydı. yanlışmıyım? böyle düşünen yazarlar burada bırakabilir. allah belasını versin o doktorun.
yanlışsam devam et okumaya.
hasta da herkes gibi normal bir vücuda sahip olmak, herkes gibi normal bir yaşam sürmek istedi. engellilere ikinci sınıf insan muamelesi yapılan bir ülkede üstelik. hastaneye gitti, derdini anlattı. "her türlü risk kabulumdur. böyle bir ameliyatı kabul ediyorum" dedi. yurtdışındaki gibi imkanlar ve teknik altyapının hazırlanmasının ardından operasyona alındı. hasta tabii ki de suçsuz.
asıl suç bir suçlu arayışına girmek. doktorun vicdan azabı zaten onun cezası değilmi?
tüm bunların yanında basın sürekli bu olayı haber yaptı. öyle ki adam ölüm riskini bile unuttu. klavye entelleri sözlükte o sırada "vay be ne güzel gelişiyoruz. kol takıyolarmış abi" gibi entriler giriyordu. ameliyat bitti, her operasyondan sonra (evet burun ameliyatı da dahil buna) görülebilen bir komplikasyon sonucu hasta hayatını kaybetti. ve aynı klavye entelleri tarafından doktor günah keçisi ilan edildi.
böyle trajik bir olaydan sonra bile ona buna bok atan entel tayfa bir düşünün bakalım tek suçlu doktor mu? başarı beklentisini oluşturan medyanın, tıbben geri kalmışlığın sebebi olarak gösterebileceğimiz sağlık politikaları mı? yoksa tamamen bize ait özellikler olan ötekileştirme, dışlama, damgalama, yok etme mentalitesi mi?
kimlerin Hangi ameliyati ne sekilde kimlere yapilabilecegi saglik bakanliginin verdigi ruhsatlarla belirlenir. Yani Hacettepe'de soz konusu nakli deneyen tibbi ekip bu izni ve yetkiyi saglik bakanligindan almistir. Ameliyatin proseduru bellidir, onaylanmistir. Hastanin rizasi zaten bahsetmeye bile gerek yok, disinizi cekerken bile aliyorlar. Kisacasi kimse kafasina gore is yapmis degildir. Cahil cahil atip tutmanin alemi yoktur.
Ha illa atilip tutulacaksa herkesin gozu onunde gerceklesen tum dunyanin kulak kesildigi bir operasyon hakkinda degil, jinekologlara illa ki normal dogum yaptiracaksiniz, sezaryen yaptiranin canina okurum diyen bakanlik ve gotunden korkup vazifesinin geregini yapmayan doktorlar hakkinda atip tutun.