ses veya görüntü gibi kaydedilebilir olmasını arzu ettiğim, tarifi en zor olan ve 'bazen' çok çok sevilen bileşiklerin hissedilebilen özelliğidir koku.
bütün hayatıdır insanın, anları film şeridi gibi izlemesine yol açan. soğuk kokusu ölümdür mesela, yağmur kokusu aşk, ikisi birleştiğinde en büyük tutku. her bir koku bir hikaye fısıldar kulağa. kimi ağlatır, kimi güldürür, kimiyse bilinmeze giden bir yol sunar insana, gitmek istesen gidilmeyecek. zordur kokuları anımsamak. zordur anımsattıkları.
patrick suskind tarafından yazılan polisiye romanıdır. 18. yüzyılda fransa'da geçer. romanın kahramanı jean-baptiste grenouille' dir. 2006 yılında tom tykwer tarafından film olarak karşımıza çıkmıştır. filmdeki bayanların güzelliği dikkat çekmektedir.
Parfüm filminde oynayadan adam ben olmalıymışım parfüm kokusuna aşık bir insan olarak burnuma gelen güzel kokulardan etkilenen bir adamım sanırım ve aynı şekilde sıktığım parfümlerle çevremdekilerin ilgisini çekiyor olsam gerek ki, toplu taşımada parfümümü soran sorana...
Bir parfum hikayesidir. Oyle bir hikaye ki, o parfumun kokusunu bir daha duyabilmek icin yillarca parfumculerde dolasmaktir. Bir kokuya hapsolmus bir aniyi cekip cikarmaya calismaktir.
boca etmistim tum parfumunu ustume. Yaninda buram buram koktugum halde, bir de inkar etmistim. Biyik altindan gulmustun bana. Halbuki ben kizacaksin diye yusuf yusuf olmustum.
bana o parfum kutusunu birakmadin da beni yillarca arattin ya, alacagin olsun.
her tenin ayri bi kokusu varsa aldigim en guzel en guven veren koku, onun kokusu. hele teni sicak ustunde de siyah atleti varsa dibine kivrilasim gelir. buram buram icime, ruhuma isler kokusu. koku her seydir, koku asktir.
bir hafızası olan ve asla unutulmayan şey. aradan yıllar geçse bile duyduğunuz bir koku size birini, bir yeri ve bir zamanı hatırlatabilir. hatırlamak istemedikleriniz de buna dahildir.