türk sinemasının 60'lı yıllarındaki zengin fabrikatörlerin çocuklarını tanıştırmak için verdiği kokteyllerde sıkça yaşanılan bir durumdur.
briyantinli ve yana itina ile taranmış saçları, ince bıyığı, yakasında mendili ile kısık bakışlarını müstakbel eşinin üzerinden ayırmayan jön -ki çoğunlukla önder somerdir.- spreyle kaskatı olmuş saçlarını yüksek bir topuz yaparak giydiği tek parça elbise ile göz kamaştıran evin kızını ise çoğunlukla filiz akın oynar.
fakat jön kızmızın gönlünde yatan aslan değildir, o daha mütevazi ,sevimli ve dobra konuşan evin şoförüne aşıktır, ama heyhat kader ayırmaktadır bu gülüşlerle.
jön ve onun yakın çevresine bu izdivacı anlatarak devamlı kahkaha atarlar, hatta sevgilisi terslediğinde bile naz olarak algılayıp kahkaha atar. iki fabrikatör dünürler ise sevetlerini birleştirmenin verdiği keyfile ellerindeki hep aynı seviyede duran içki kadehlerini tokuşturup gülerler, o sırada bu kahkahalar bütün gece şoför gencimizin kulaklarında çınlar.
kokteyllerde elde kadehle hahaha diye gülmek neş'e den çok hırsın ve arsitokrasinin simgesi olarak görülmektedir.
en kıytırık, 12 metrekarelik pastane açılışlarında bile, eline bardağı alıp dikilen her insanın gerçekleştirdiği gülüştür. filmlerden, insanların içine işlemiştir o hava. tekrar denk gelirsek, iyice izlememizde fayda var. zira, insanların duruşu bile değişir. en dandik kokteyllerde bile fönlü saçlar, herkese gülerek selam vermeler, kalabalık arasında işadamı pozlarıyla dolaşmalar.
yahu, bayat sandviç ekmeğinin üzerine konulmuş olan, kaskatı kaşar peynirini ağzına atıyorsun diye nedir bu oteller zinciri sahibi havaları? elindeki bardak da plastik be evladım. kendine gel azıcık be!
amerikan sinemasının yada dizilerinin yerleşmiş klişesidir. artık erkeklerin kadınları ağlatacak şekilde, kadınların ciddi ses tonlarıyla ortamı geren şekilde yapılan konuşmalara son verilmelidir. oluk oluk akan "biz bujuvayız, ince saplı kadehlerimiz, harkülade esprilerimiz var bizim" edalarıyla, seyirciye gülme yada "aaaaaaa" tarzında ses efektleriyle verilen, verilmediği takdirle "geçse de bitse şu sahne" diye yalvartan, berbat sahnelerdir. işin kötü yanı türk sinema ve dizilerine de bulaşmıştır. bir an önce bitsindir.
Param var , karnım tok ve göbeğim şiş , etrafımda yolacak bir sürü tavuk var , otuziki dişimin otuzikisi de porselen diyen .iki daşşağı denk lorlar kamarası erbabının kahkahasıdır .
fonda orkestra Funiculi Funiculayı caliyorsa fevkalade güzel olan bir eylemdir. kişi kendini cilgin yirmilerdeki bir lord bilmem ne olarak hissebilir. sampanyalar su gibi akar kahkahalar gök kubbeyi cinlatir.
