tıkır* denince akla gelendir. mekan çok hoştur, o yüzden kimi zaman kuğulu park manzarası eşlik eder o müthiş tada. yabancılara ne olduğu ancak yedirdikten sonra söylenmelidir. önyargılardan ve özüne yönelik sorulardan kurtulunduğunda tam olarak lezzetine ulaşılr. mutlaka denenmeli, özellikle gece yarısına yakın saatlerde arada bir yenmelidir.
pek sahane tadı olan, 'ayy iğrenc' diye tepki verenlerin cogunlukla hiç denemediği, denediklerinde vazgecemedikleri yiyecek.
5. nesil bir yazardır, hosglmiştir ayrıca..
nedense insanın aklına hep geceleri gelen bir tür yiyecek. kesinlikle denenmesi gerekir. gemlik de sahilde çok güzel yapan yerler vardır, orhangazi de belçikalı' nın orda köşede seyyar bir amca vardır. * ankara' da atatürk orman çiftliğine gittinizde mis gibi her yana kokusu yayılır.
lezzet fırtınası. has yiyeceğimiz. yine bir diğer has yiyeceğimiz ayranın katığı. avrupa birliğine girildiğinde yasak olacak yiyecek.
sokak satıcılarında sade olarak satılanı makbuldür. domates hem tadının alınmasını engeller hem daha çabuk dondurur. katılacaksa en fazla yeşil biber katılmalıdır. en iyisi baharat eşliğinde sade yemektir derim ben.
midye dolma'yla birlikte en bakteri zengini, buna rağmen fanatiği çok olan yiyecek türü.
bakteri ne kadar artarsa, lezzet de aynı oranda artıyor olabilir. öyle ya da böyle, fast food'ların, cipslerin yanında hala kat be kat daha sağlıklı benim gözümde. en azından ne olduğunu biliyoruz, kabul edip yiyoruz.
fiyat bakımından kırmızı etten hiçbir farkı olmayan yiyecek. ankara-bahçelievler'de en güzelini yapanı tüze on un çaprazındaki seyyar kokoreçci sadık abi dir
muhteşem lezzet. ders arasında arkadaşlarla gidilen iftarda, ramazanda kokoreç yenirmi yenmezmi sorunuyla(!) karşılatığımız, ama acılı şalgamla muhteşem olan yiyecek.**
aci biber turşusu ile yenilmesi şart olunan ağzı yaktıkça tadına bir kez daha varılan yasaklamaya çalışanlar için beddua ettirecek kadar lezzetli yiyecek.
önceleri bünyemin de, ''nası yiyosunuz la bu b.k yumağını!'' gibilerinden tepkiler verip, ardından mahalle arasında gece yarısı gördüm mü, karnımın aç olmamasına rağmen, büyük boy ayranla, ya da acılı şalgam ile, mideme kıyak geçtiğim, türk i$i icat, nobel ödülü alması gereken, mucidine hürmetler ilettiğim, muhteşem yiyecek.
her ne kadar, kurban bayramında, bağırsakları deşilen hayvancağızların bağırsakları, ama babaanne, ama yenge tarafından, kokoreç yapılmak üzere alınıp da, o biçim temizlenip, iki gün boyunca sodalı suda bekletilse de, gece yarısına gelince , ortalığı kötülüklerden korumak için, yarasa modunda dolanan batman misali, sokakın köşesine çıkan seyyar arabalı dayılar gibi kimse yapamaz efenim bu mereti...
hele hele, 'selamunaleyküm abi, bi yarım yapsana'' deyişinizi sanki yarım kilometre öteden vahiy almış gibi, kendisine doğru yöneldiğinizi gören kokoreççi seyyar dayı da, hemen marifetlerini gösterir efenim; artık seyyar arabayı hazırlayana kadar üzerinde ne bulundurduğunu bir kendisinin bir de allah'ın bildiği ortası daha da kararmış tahtaya uçurur, halka misali kokoreç parçasını; makbulu de budur zaten, şampiyon denen gubik yerler temizim diye geçinse de, onların yaptığı imitasyondur, nike'ın 'mike' versiyonu olsa gerektir efendim; - kanmayınız, kandırılmayınız - neyse, yanına bir de, o anda kokoreçi dört gözle bekleyen kişinin, yıkanıp yıkanmadığı da pek bir zikinde olmayan 'domatis' de bitmesin diye, seyyar dayının göz kararı ile haşır huşur kokoreç ile bir güzel seviştirilir; daha da üzerine olması gereken baharat modu gelir efenim; ki burada da kokoreçi kıvırmaya çalışan dayının maharetini izleyiniz efenim, o nasıl bir efekttir, ki dayı ya da bilimum amca işte her ne b.ksa, iki usta el hareketi ve tuz serpeleme şeklini andıran karizmamsı bir hareketle, kokoreç ve 'domatis'i, allah'ın izni ile kokoreçe kavuşturur; kömürün üzerinde takriben 1 dakika boyunca sıcağa maruz bırakılmış ekmek de, midenize doğru yolculuğa hazırlanmışken, ekürilerini de (kokare$, domatis, baharat - maharat) yanına alıp, diğer yarımına arabadan el sallayıp, otobüsü ya da bilimum gemisi olan, üzerinde ''afiyet olsun turizm'' yazan kağıda sarınıp da, midenize doğru yol alır.
fakat, bilimum acılı şalgam ya da büyük boy ayran olmadan, kolpa arabalı kooperatif turlarına binmiş gibi hisseder midenize doğru yol alırken; bu nedenden mütevellit, bir varan bir ulusoy konforu için, bol bol ayranla yiyiniz ki, şahane, enfes, muhteşem olsun efenim...
Satanlarınca çok ucuza mal edilen fakat özellikle izmir Alsancak gibi bir ortamda gece vakti yarımını 4 ytl'ye yiyebileceğiniz ama yine de müthiş, enfes; sevmeyenlerin ağzına dahi koymayıp midelerinin bulandığını söylediği, sevenlerininse tam bir gönülden bağ oluşturduğu milli yiyeceklerimizden biri.
(bkz: saat 04:00 sularında acıkmak)
Ayrıca Ab'yle çokça seviştiğimiz bir zaman zarfında, yasaklanmasını A Takımı'nda canlı yayında çiğ çiğ yiyerek protesto eden bir imalatçıya da sahip yiyecek.*
Allah'ım o ne lezzetir öyle. hele de yanında apacı bir turşu suyu. dudaklarınız kızarır ama içinizi çeke çeke yersiniz. ekmeğin arasından bir tanesi yere düşse içiniz gider. bir de yarım yetmez asla. kokoreçsever ikinci yarımı yer mutlaka.
