evimin yakınında bir tane yok anasını satayım. buradan kokoreç girişimcilerine tavsiye; benim gibi kokoreç manyağı birinin ev yakınına tezgahı kurduğunuz takdirde 6 ay içinde kokoreçi ferrari'nin egzost dumanıyla yaparsınız benden söylemesi.
- seyit abi ne düşünüyon öyle ciddi ciddi!
- sus, konsantrasyonumu bozma!
- abi çok merak ettim... sanki bir dönemece, bir yol ayrımına gelmiş gibisin, allahaşkına söyle!
- lan dur, yanlış karar verdirticen şimdi bana!
- ..........
- oldum gitti!
- abi ne oldun?
- yarımını dörtten versem!..
- neyin yarımını?
- tamam tamam, oldu bu iş, offf!..
-lan şimdi olsam mı?
-olim olm ya nolcak ki hem gayet iş yapar kokoreççi.
-ama iyi bi mekan bulmak lazım.
-oooof kim uğraşçak amına koyim onla.
-sermaye de lazım. lazım da lazım.
-olsun olm açayım, borçlanırım.
-hem yaparken 5 öğün kokreç yerim.
-oh mis gibi lan. aklımı seveyim aklımı.
-beyin bedava!
sık sık uğradığım seyyar bir abimden aldığım bilgilere göre bir kol kokoreçin ( yaklaşık 150 adet yarım ekmek koko çıkıyor ve yarım ekmek kokoreçin bursa daki fiyatı ortalama 3 tl dir.) et-balık kurumu fiyatının 60 tl. olduğunu duymama müteakip benimde bir ara içine girdiğim andır, hatta seyyar aracıma üniversite diplomamı asıp kriz teğet geçti diyenleri utandırmayı bile amaçlıyordum lakin gönlüme göre bir iş buldum ve bu kararımdan caydım. kısacası iş bulmaktan ümidi kesen birçok insan seyyarlığı düşünmüştür, sorun düşünende değil donanımlı insanları bu şekilde düşünmeye sevk edenlerdir.
-neco abi hayırdır?
-ya kokoreççi olmayı planlıyorum.
-abi zaten semtte 3 tane kokoreççi var hepsi de kokoreççi neco olarak geçiyor.
-o zaman döner işine giriyorum.
-dönerci neco çok uymadı be abi.
-neyse en iyisi kokoreç yine.