tüm şeyleri ayrı yazsın, aynı anlamı taşıyan iki farklı kelimeyi ardısıra kullanmasın, türkçe karşılığı olmasına karşın yabancı (özellikle arapça,farça) kelime kullanmasın, dünyanın merkezinden cinselliği çıkarıp atsın, canımı yesin.
hiç cinsel birliktelik yaşamamış feminist bir kadının isteyebileceği şeydir. erkeklerin 'bekaret takıntısı' gibi bir takıntı kadınlarda yoktur, yine de çok fazla birliktelik yaşamış biriyle evlenirken çoğu tereddüt eder. Aslında, evlenecekleri kişinin daha önceki birlikteliklerinin niceliğiyle değil, niteliğiyle ilgilenirler. Nicelik arttıkça, niteliğin düşmüş olması ihtimali yüksektir. Düşük nitelik duygusuz ilişkilere, duygusuz ilişkiler kalıcı duygu kayıplarına işaret edebilir. Velhasıl kelam, kadın yine döner dolaşır beynine bakar insanın, çünkü karşısındakinin cinsel organına ait bir olguyu takıntı haline getirecek kadar yüzeyselleşemez.
baska bir vajinayla rekabet edemeyeceginden korkan kadindir. 500 kadinla birlikte olmus bir erkek evlenmek icin kendisini tercih etse daha sukela olmaz mi, bunu dusunemiyor mu bu kadincagiz; yazik ki ne yazik.
nasıl ki biz erkeklerin büyük bir bölümü* evleneceğimiz kadının bakire olmasını istiyoruz ve diliyoruz. aynı şekilde hatun dişiside bunu isteyebilir. tabi gerçekçi olmak gerekirse bu imkansız gibi birşeydir. ee hadi buldun, napıcan bakir adamı yahu? sen iyi bir sevişmeyi haketmiyormusun be kadın? demek gerekir. ancak tabi bu da tercihler dahilindedir.