yoğun iş temposunda çalışan kadının, eve gelince güler yüzlü bir koca, temiz bir ev, sıcak yemek bulma isteğinden doğabilir. bende doğmuştur mesela. çalışıyorum, iki kişiye bakacak parayı kazanırım. düşündüm ki; bide benim gibi çalışan bir koca olsa evde. yorgun gel, halin kalmamış, yemek yok. ama ben eve gelince kapıyı açan yakışıklı bir kocam olsa, ben içeri girince beni öpse, terliklerimi getirse, günün nasıl geçti diye sorsa, etrafımda pervane olsa, masayı hazırlasa, çorbalı salatalı yemekler yapsa, akşam meyvemi soysa, yorgun olduğumda ayaklarıma masaj yapsa. bide güzel sevişsin. daha bir şey istemem sözlük. ömrüm onla geçer gider. huzurlu ve mutlu ölürüm.
düşündükçe daha mantıklı gelen şey. evleneceğim adama bu şartı koyacağım. evlendikten sonra çalışmak yok. evinin erkeği olacaksın. otursun oturduğu yerde. ben para kazanıyorum zaten. ikimize de yeter.
kocasını evde yemek yaparken, toz alırken, çocuk büyütürken görmek isteyen kadındır.
bu işler çok kolay olduğundan kocasının rahatını düşünüyordur.
bunca yıl çalışmıştır adam eve ekmek getirmiştir, yeterdir artık.
kocası çalışmayan bir öğretmenim vardı. kocam evde olmaktan memnun iş hayatı ona göre değil mutlu olduğu gibi yaşamasını istiyorum derdi. şu kadar sevilsem yeter..
