karımsın diye sana bakmak zorunda mıyım? diye soruya soru ile cevap verilebilir.
ben olaya açıklık getireyim; eşek gibi zorundasın sen para kazanıp evin geçimini sağlamak zorundasın, o da kazandığın ile alınanları pişirip hazırlamak zorunda. madem fedakarlık yok neden evlendin o zaman sik kırığı.
Lanet gelsin çocukta yapma denilesi durumdur ben niye işe gidiyorum ki o zaman. Herkes kendi parasını kazansın o zaman bir yemek yapıp akşama kadar televizyon izleyip götünü kanepeye yayacaksın o bile zor geliyor.
Ataerkil toplumun kendisine yüklediği çağ dışı duruma haklı bir serzenişte bulunan kadındır. Hayat müşterektir ama kadın çalışan bir kadın değilse haklılığı tartışılır. Sonuçta sabah 8 akşam 5 çalışan yorgun bir adam evine gelince gayet tabi bir kap yemek ister. Ancak kadın da erkek de çalışıyorsa tabi ki iş bölümü yapılmalıdır.
ben hizmet görsün diye eve bedava hizmetçi getirmedim. eşim karnını doyurmak için ne yaptıysa onu yedim yada karnını doyurmak için başka kaynak kullandım, çamaşır yıkayıp ütü yapıyorum afrası görmemek için tüm bu angaryayı yapacak bir kadın istihdam ediyorum ama karımda benim şöförü tadilatçısı veya uşağı olmadığımı biliyor. evlilik bir matematik problemi değildir, sosyal bilimdir ve uygulama konusunda her zaman sıkıntı doğurur, sizin için bir şeyler yapmayı angarya gören birisinden anında uzaklaşın, yarın sana yaptıklarını başına kakacak bir eş yerine hem sizin hem eşinizin içinden gelerek hareket etmesi gerektiğini bilin. evlilik bir kölelik sistemi olmadığı gibi daimi bir meydan okuma halide değildir.
degilsin tabiki alirim bi hizmetci yapar.
hatta sen zahmet etme temizligi de o yapar bi tanem.
hepsini hizmetci yapmisken sen kariyer yaparsin askim. bende cocugu hizmetciden.
bunu zorunluluk olarak görüyorsa yapmasındır zaten. insan içinden gelerek, mutlu olabilecek şekilde yapalı bir şeyi. yemeği kocam mutlu olacak diye değil de zorunluluk olarak görüyorsa yapmasının bir anlamı yok. erkekte onun çalışacak, yorulacak eve geldiğin de ikisi de birbirleri için bir şey yaptığından mutlu olacak, birbirlerinde geçecek yorgunluğu.
o nasıl bi diyologdur . ilişki ne hale gelmiş öyle. O evlilikten hayır gelmez insana . Insan zaten eşi aç geldi diye kıyamaz yemek yapar, ondan önce gelmişse eve. Bu zorunluluk değil vicdan meselesidir. Zaten insan tek başına yemek yemesin evliyse . Sofra çok önemli ortak yaşamda. Lokmayı zehir eden insanlardan hayır gelmez . Yemek yapmaktan yüksünülmez yahu. Yorgunsanda yap bi domotes soslu sarımsaklı makarna mis gibi işte sana yemek.25 dk alır sofra kurmayla. Banada güzin abla gibi yazdırdın ya ne diyim sana sözlük. Ama insanların artık yemek yapmaya bile yüksünmesi olağın dışı geliyor. Hayat bu kadar kolay değil...
eger kadin da erkek gibi calisip para kazaniyorsa hakli serzenis. hem iste hem evde calismak zorunda degil. eger durum buysa erkegin paylasimci olmasi lazim. amaaaaa kadin calismiyorsa o yemegi yapacak, o evi temizleyecek, o boregi pisirecek.
Aslında haklı olan kadın söylemi. Yalnız haklı tepkisini işi erkeğe yıkmaya çalışmakla haksız konuma düşürmemelidir. Olması gereken sürekli olarak ev kadınına yardım etmek ve ev içindeki sorumlulukları paylaşmaktır. Eğer kadın dışarıda çalışıyorsa yardımlaşma ve sorumluluk alma erkeğin zaten birinci görevidir.
bir kere bunu diyen kadın normal bir gün ya da süreç yaşamış bir kadın değildir. ya yaptığı her yemeğe bi kulp bulunuyordur ya evine emeği hiç sayılıyordur , mutsuzdur ve tepesinin tası atmıştır. bir kadın durduk yere böyle bi laf etmez.
bu laf ediliyorsa da, erkek tarafından hak ediliyordur, rahat olun.
şöyle ki; bu ev işleri dini değil ataerkil türk toplumu dayatmasıdır. önceden değinildiği gibi eşinizin yemek yapması , çamaşır yıkanması vs. islam a göre görevi değil ikramıdır. bunu ikram olarak görmeyen erkek de bu lafı hak eder.
ılık erkeğin yakınışıdır. alfa erkekler eve döndüklerinde kuş sütü eksik bir sofra ve günlük bakımını eksiksiz yapmış sevişmeye hazır bir dişi bulurlar. kızı doyuramıyor, bir de hizmet bekliyorsunuz. ezikler sizi.