hayatımı yiyip bitiren, izmitlilerin bile sevmediği, istanbul ve anadolu arasında kalmış, ne idüğü belirsiz gotham city benzeri kasvetli şehir.41'e nefret dedirtmiştir yaşattıkları.
Ben Kocaeli'de yaşıyorum
Her sabah
Saray yolundan
Heykelin üstündeki
Saat kulesinin dibine gidip
Seyrediyorum..
Şurası tren istasyonu
Şu Gayret gemisi
Müze gemi
işte marina
Deniz sahili
Balıkcı tekneleri
Leyla Atakan fuarı.
Ben Kocaeli'de yaşıyorum
Yürüyüş yolunda her gün
Fevziye camisi,
Yeni Cuma camisi
Tarih fışkırıyor
Oluk oluk insanlar akıyor.
Çıkıyorum yukarılar
Şehitlik
Vatanımın şehitleri cennetlik.
Seyrediyoruz beraber
Manzarayı;
Doyamıyoruz
içim yanıyor
Yanımızdaki Santa Barbara
Bize bakıyor.
Ben Kocaeli'de yaşıyorum
Orhan Camisi'nin bahçesi
Hükmediyor
Avucumun içinde sanki
Tarihi,gezisi,güzeli
Taa şurada görülen
Nikomedya değil mi?
Ben Kocaeli'de yaşıyorum
Her yan
Pişmaniye kokuyor
Alan pişman
Almayan bin pişman
izmit,Gölcük,Karamürsel
içine girmesin düşman.
Ben Kocaeli'de yaşıyorum.
Aha... denizi
Marinası
Aha... ormanı
Doğuştan sevmedim,
Sevemedim yalanı.
genel yayın yönetmenlerince 5 şehit altını haber yapmama gibi bir karar alındığı dedikoduları düşünülürse ; bugün yaşadığı bombalama olaylarının neden haber olmadığı veya geçiştirildiği anlaşılacak olan şehir.
bu gün iki ayri yerinde bombali saldiri düzenlenmis olan sehir. seymen tarafina yerlestirilen bomla askerlerin geçecegi sirada patlatilmak istenmistir fakat zamanlama tutturulamamistir. bu bombali saldirilarda 1 kisi hayatini kaybetmistir *.
bombalardan digeri de yahyakaptanda patlatilmistir.
bu saldirinin televizyonlarda degil son dakika haberi siradan haber olarak bile çikmamasi düsündürücüdür.
tek kelime ile tarif edilebilecek nadir şehirlerden. o kadar çok iz bırakır ki sizde terkettiğinizde ömür boyu sürecek bir özlem bırakır. insan kadar yalnız, insan kadar güzel ve insn gibi yarım bir şehir. ancak beraber olduğunuzda kendinizi bulabildiğiniz, sokakları başka, vapurları başka, insanları başka olan... en zengini ile en fakirinin aynı yerde yiyip içebildiği, en kaliteli mağazasından bile rahatça alışveriş yapabildiğiniz, cadde kültürünün oturduğu, orjinal mekanlara sahip, insanlarının çoğu kırık acayip bir şehir. ticaret, sanayi ve en önemlisi alışveriş kenti. işçisi çok sosyalisti az kent. bir kaç yıl içinde kendini ikiye katlayacak olan ve şu anda bunun altyapısını oturtmaya çalışan şehir.
ayrıldıkça özlüyorum, özledikçe daha çok seviyorum; ne diyeyim...
ps: şu sıralar sokaklarında insandan çok şehir planlamacısı görülüyor.
icinde 1 haftadan fazla kalinca of daraldim dediginiz , fakat herhangi bi yerde 1 ay kalinca deli gibi ozlediginiz yer. memleket.
ayrica icinde ya$ayan insanlarin izmit dedigi yer.hic bir zaman bir izmitliden nerelisin sen ? kocaeliliyim muhabbeti duyamazsiniz.
KOCAELI ( IZMIT )
Pismaniye, Degirmendere Findigi, Hannibal'in Mezari, Petrokimya ve Otomotiv Sanayi, Osman Hamdi Bey Muzesi, Eski Hisar Kalesi, Saat Kulesi, Hereke Halisi, Kandira Yogurdu, Abdulazizin Av Kosku, Kaiser Wilhelm Kosku, Ballikayalar Vadisi ve Beskayalar Tabiat Parklari, Darica Kus Cenneti, Masukiye, Kartepe ve Kuzu Yaylasi, Coban Mustafa Pasa Kulliyesi, Yarimca Kirazi ile meşhurdur.
istanbul un kalabalıklıgı, su sıkıntısı, trafik, sürekli bitmeyen kapkac, hırsızlık, gasp b.v olaylara göre gayet sakin, hatta istanbul dan cok önde olan, tarih ve güzellik, sosyal aktiviteler konusunda ise istanbul dan cok cok geride olan bir şehirdir. kocaeli de yaşanıp, istanbul da gezilmesi gayet yerinde bir olaydır.
2 sene mecburen yaşamış olduğum istanbul a coğrafi bakımdan bu kadar yakın ama şırnak tan farksız il.bi kere minibüs şöförleri,çöpcüleri,bakkalları,berberleri piskopat onu geç.asıl berbatlığı şehirde vakit geçirilebilecek tek bir yer olmaması en büyük eğlence internet kafe başkada gidilecek yer yok,kocaeli üniversitesi ve belediyesinin hiçbir etkinlik düzenlememesi ve düzenlemeye çalışanlarada noluyo lan dediği şehirdir kocaeli.ilk başlarda pek bi anlam veremediğim 30 dakkada bir istanbul a kalkan tren seferleri sonradan çok iyi anlamıştım. kocaeli den hergün binlerce insan istanbul a gezmek için geliyor ve yıllarca bu böyle sürecektir.
uzaklara gidip insanın daha bir kendine hasret bırakan kimi zaman o pis körfez kokusunun bile özleten ufacık yüz ölçümüyle dünyaları bünyesinde toplayan ildir kendisi ama bu iki harften* öte hayata gözlerimi açtığım ilk yürümeyi ilk konuşmayı ilk okumayı öğrendiğim toprağım vatanım herşeyimdir...