çevre düzenlemesi adına tonlarca su israfı yapılmıştır. olası sonuçları hiç değerlendirmeden yapılan bu ve bunun gibi nedenler su kesintileri ile bertaraf edilecektir. bu konu sadece kocaeli ile sınırlı kalmayacaktır. bunu bilmekiçin de kahin olmak gerekmemektedir.
yakında su tasarrufu için, halkın su içmesinin,kıç yıkamanın,sabahları uynadıgımızda el yüz yıkamanın,cay içmenin,gereksiz olduğunu öne sürüp yasaklanabileceğini aklıma getirip beni ürküten, kara kara düşündüğüm elim bir olay.
yuvacık barajı'nın neden olduğu su sıkıntısıdır. evlere günde iki saat su verilebilmektedir. vatandaş suçlu olarak sefa sirmen'i gösterirken, sefa sirmen de olayı recep tayyip erdoğan'a yıkmaktadır. şehirde salgın hastalıkların başgöstermesinden korkulmaktadır.
sonuç olarak, olan kocaeli halkına olmuştur. yazıktır.
adapazarı'na kendi aralarında "köy" diyen kocaeli vatandaşlarının, "şehir"lerinde içecek su bulamaması ve "köy"deki sapanca gölü'nden beslenmek zorunda kalması hadisesidir.
mevzu adapazarı ile izmit'i kıyaslamak ise buraya başlıklar yetmez çünkü ortada kıyaslanacak birşey yoktur.izmit'in türkiye'nin en zengin ve en gelişmiş şehirlerinden biri iken adapazarının neyi ile kıyaslanabilir?Ayrıca Sapanca gölünden su mu içilir?içecek suları yine izmit Büyükşehir Belediyesi zamanında yapılmış Yalova ve Karamürseldeki özel tesislerden gelmektedir.adapazarını bilende biliyor,izmit'i bilen de biliyor.Saygılar efendim...