Eğitimle veya cehaletle alakası olmayan * her Türk erkeğinin asil damarlarındaki kanda mevcut olan sözüm ona üstünlük göstergesidir. Üzerine yaşanan eziklikle susma dürtüsü de cabasıdır.
elleri kırılsındır. hiç kimse şiddeti savunamaz, uygulayamaz buna koca da dahildir. hele de herşeyi paylaşıp aile kurduğu insana bunu yapmak tam anlamıyla adiliktir.
Öyle kocanın a.q ben! diyerek tepki verilecek durumdur.
Kadın seviyorsa dahi bir süre sonra biter o sevgi. Kadın çocukları var diye, ekonomik özgürlüğü yok diye, arkasında duran sağlam bir ailesi yok diye çeker bir süre daha.
Sonra dayanamaz olur, çeker kapıyı gider. Ama bununla bitmez hiç bir şey. Koca denen ipne çok sinirlenmiştir. Bunu hakaret olarak algılar. Kendi boktan egolarını yerle bir eder kadının gidişi. Bir sürü polis korumasını kadın kıyafeti giyerek dahi atlatır. Kadının bedeninde açarak binlerce bıçak yarası alır intikamını..
KIsaca; kocadan dayak yemek sadece küçük bir başlangıçtır.
kadına şiddet yahut kadın cinayetleri aslında öyle kalıplaşmış laflar etmeden, sadece politik bir ''kınıyoruz'' demeden incelenmesi gereken sosyolojik bir olgudur. bakıyorum hep aynı sahne. bunu şiddetli geçimsizlik yada ekonomik şartlara bağlamıyorum ben. daha çok ataerkil bir toplumdan çıkış süreci olarak değerlendirilebilir. kadın artık kendinin daha çok söz hakkı olduğunu dile getirmesi ve erkeğinde bu durumdan rahatsızlığıdır aslında bu şiddet olaylarının nedeni. toplumun yapısı gün geçtikçe değişiyor iyi veya kötü.. boşanan çiftler artıyor ve dikkatinizi çekmek istediğim nokta kadın cinayetlerinde genellikle eşinden boşanmış kadınlar bu cinayetlere kurban gidiyor. ama neden? kadın toplumda söz sahibi oldukça ekonomik özgürlüğü daha belirgin bir hal aldıkça boşanma oranları artıyor ve kimileri bu cinayetlere kurban gidiyor. bu durumu belki birazda erkeğin doğası içinde değerlendirmek gerekir. erkek boşandığı eşini neden öldürsün, kendi hayatınında demir parmaklıklarda geçeceğini bile bile? bence bu bir toplumsal cinnet durumudur. erkeğin doğasında bulunan sahiplenme güdüsüyle ilgili bir şeydir belkide. toplumun yapıtaşları yerinden oynadıkça yan etkileride muhakkak olacaktır. umarım bu ülkemizin belkide en büyük zenginliği olan aile yapısını bozmaz.