yüz yıla yakın zamandır "elde kalanı nasıl kazandık ama.." şeklinde gurur duydurma çabası ile bu milletten esirgenen gerçektir.
öyle insanlarız ki, dünyayı 1915 de yaratıldı sanıyoruz çoğu zaman. yok bilmemne şöyle kahramanmış, yok bilmemne böyle uluymuş...
kardeşim sen bırak kanuni yi, ikinci selim i, 100 sene önceki toprağına bak, şimdiki toprağına bak...
varna da, köstence de, kerkük de, batum da, halep de ve hatta kahire de katledilen yüzbinlerce kardeşini düşün o topraklardan vazgeçip de bitlis i, ığdır ı koruma heveslerindeyken.
bu millet nasıl bu şekilde sindirilmiş yemin ediyorum ki insanın kanı donuyor.
dünyada gelmiş geçmiş yapılan en büyük dezenformasyon, en büyük soykırım bu insanlara yapılmış.
toplu stockholm sendromu yaşıyoruz 85 senedir burada be. tecavüzcümüze aşığız...
eğer türk milleti dört bir yanı düşmanlar tarafından çevrildiğinde vatanı kaybettiğine inanmamış ve azimle vatanını korumak için çarpışmış, şimdi bir avuç çapulcunun etkisiyle vatanımızı kaybettik diyorsa o vatan gerçekten kaybedilmiştir, geçmiş olsun.
Fransız ihtilalinden sonra oluşan ulus devlet anlayışı ekseninde değerlendirildiğinde çokta mantıklı olmayan önerme! Hayıflanmakta doğal ama tarihi gerçekçilik içerisinde değerlendirmek lazımdır yinede!