tamam, her kadın çalışmak, para kazanmak zorunda değil. çalışmayan kadın, bir bakıma eşinin parasını harcar, hayatını eşinin parasıyla sürdürür.
ama bu başlıkta bahsedilen kadın, ekmek elden su gölden, bir eli yağda, bir eli balda yaşamak istediği için zengin bir kocayla evlenen, kocasının kanını iliklerine kadar emen, vampirimsi kadındır.
ileride höngür hüngür ağlayarak televizyon programlarına katılıp
-kocam beni aldattı beş parasız şu sabilerle kaldım
-peki ne istiyorsun şimdi bizden
-kocamı bulup bana geri getirin
-ama senden ayrılmış seni aldatmış üstelik şiddet de var
-olsun bunların karnını nasıl doyuracağım ben affettim onu
şeklinde konuşmalar yapacak kadın.
yaşça çok genç olmasına rağmen kendinden 30 yaş büyük zengin bir kodamanla evlenen kadındır. bundan da bazı duyguların bile parayla bastırılabilir olduğu sonucu çıkar.
o güne dek nasıl bir hayatının olduğunu, nasıl bir aileden geldiğini bilmeden asla suçlayamayacağım kadındır. herkesi kendi değer yargıları ve yaşam şartları içinde değerlendirmek lazım.
beleşciliğin daniskasi olup evlilik kurumunu kendi menfaatleri için kullanan ve para olmadı mı sevgisini bitirecek kadın bu tür cinsleri kıçına tekmeyi basarak uzaklaşmak gerekir, erkek kişi için.
zengin ve kıro tipli adamların yanında gezen güzel kadınlardır. bu adamlar ya midesiz ya da saf. hani özgüveni yüksek desem o kadar yüksek olması imkansız.