pringles alınarak geçirilebilecek fakir mutsuzluğu. alacaksın şöyle upuzun bir pringles sonra ye yediğin kadar ne hayal kırıklığı ne üzüntü. o kadar paran yoksa bim de party diye çakmasını satıyolar ondan al.
pringles ın diğer cipslerden üstün olduğunu oraya koyan andır. Evet belki 2 büyük cips parası ama her dakika başıda cips yemiyoruz ki bazen paraya kıyıp gerçekleri kabullenip pringles yemek lazım.
aile boyu diye aldığınız cipsin sadece beşte birlik bölümünün dolu olmasından kaynaklanır. raftan alırsınız cipsi ilk olarak. ücreti ödedikten sonra cipsi yiyebileceğiniz rahat bir yere gidersiniz. bu ev, park, yarım kalmış inşaat gibi yerler olabilir. yolda giderken anlarsınız aslında poşetin sadece beşte birlik kısmının dolu olduğunu ama kabullenmek istemezsiniz. içi dop doludur diye düşünürsünüz. ve o an gelir, cips poşeti açılır. küfretmek gelir içinizden, çoğu kez de edersiniz. kurduğunuz hayaller suya düşmüştür artık. göz yaşlarınız cipsin tuzuna tuz katar. hıçkırıklar eşliğinde bir bir indirirsiniz cipsleri mideye. dibini bulmak çok vaktinizi almayacaktır merak etmeyin. çabuk dinecek acınız.
bu hep böyle olmuştur ve aramızdan bir idealist poşeti ağzına kadar dolduracak bir cips fabrikası kurana kadar da böyle devam edecektir.
eğer kilonuza dikkat eden biriyseniz dayanamayıp açıp sonra da pişman olmanın getirdiği bir mutsuzluktur. bayatlasın istemezsiniz bu yüzden hepsini yersiniz. sonrada acı bir pişmanlık çöker tabi.
biteceğini bildiğinden en lezzetli şeylerden bile "elemli bir lezzet alma" durumudur, hereşeye sahip olup genede huzursuz olanların daha sık ve yoğun yaşadığı duygudur. **