an itibariyle biten Lal- Jazz maçında yani kariyerinin son maçında 60 sayı atan gelmiş geçmiş en iyi oyuncu. Tam 60 sayı attı!! ve Lakers maçı kazandı hiçbir spor dalında bundan daha iyi kariyer bitirelemezdi heralde. Buarada reisin kızlarıda kendisine inanılmaz benziyor adamın genleri bile dominant.
son karşılaşmasıyla ilgili şöyle bir şey anlattı konuşması sırasında: en çok ne komikti, biliyor musunuz? 20 yıl boyunca bana "pas ver" diyen adamlar bu akşam "sakın pas verme" dediler.
Çok üzülüyorum. Söylendiği gibi ne anılar gidiyor.. 81 sayı attığı maça babamla hazırlıksız yakalanmıştık.. Patlamış Mısırımız bile yoktu. Lakin nereden bilebilirdik yine tarih yazacağını. Maç oynanıp, Kobe sayı attıkça saygımdan bacak bacak üstüne olan ayaklarımı düzelttiğimi hatırlıyorum. 81 sayı.. Babamın şaşkınlığını gizleyememesi onun benim gözümde küçük düşürse de, bu bana olayın ciddiyetini farkettiriyordu. O geceyi asla unutamam.
ciddi ciddi üzülüyorum lan şu an. sadece kobe gitmiyor ki... anılar gidiyor, gençlik gidiyor. adam bildim bileli oyundaydı lan. efsaneyi izledik, son maçına şahit oluyoruz, hakkında buraya bir şeyler yazabiliyoruz. bundan onlarca yıl sonra bile bu adamdan, maçlarından, son gecesinden bahsedilecek. böyle bir olayın minicik bir parçası olmak bile güzel.
aga icimde koca bir deniz dalgalanıyor su an kobe hakkında yazacaklarımı düsünürken fakat yaz yaz bitiremem o yüzden yazmayacağım. sen allahın bir lütfusun be.
yıl 2005 liseye gidiyorum ilk defa ciddi olarak nba takip ediyorum. karşınıza hep o zamanların efsanesi Kobe çıkıyor. şimdi askerdeyim ve son maçı bugün izleyemediğim için içim buruk. koca yürekli galatasaraylı
seni hiç sevmedim kobe. belki lakers oluşundan, belki his majesty'yle bir tutulmandan, belki sacremento kings'e yapılanlardan, belki hep güçlü takımlarda oynamandan, belki de hepsinden biraz biraz ama...
sana saygım büyük be kobe! kazanma azmin, onca sakatlığa ve acıya karşın oynamaktan vazgeçmeyişin, hemen hepsi his airness'tan kopya olsa da yüksek fundamental gerektiren hareketlerin, alt çeneni öne çıkartıp kızgın boğa gibi bakıp "aha sıçtık" dedirtmelerin, pussy'lere haddini bildirmelerin, gerektiğinde lockdown defense oynamaların
sen de şanslıydın hani. kariyerinin son demlerine kadar hiç kalıcı hasar bırakan sakatlıklar geçirmedin. ama şans bu ya; son bir yüzük kovaladığın, olduğun şampiyona yakışır biçimde kariyerine nokta koymaya niyetlendiğin dönemde önce dwight howard gibi bir şerefsize çatman, sonra yönetimin düzgün bir kadro kuramaması ve sonunda da sakatlık! yakışmadı ki böyle gitmek. sana parmağına son bir yüzükle veda etmek yaraşırdı. sana finals mvp ödülü ve kupayı kaldırarak gitmek yakışırdı. olmadı, olmadı, olmadı...
ben hâlâ seni hiç sevmiyorum kobe ama doğruya doğru, senin kadar saygı duyduğum çok az basketbolcu var.
çok değil, bu sabaha karşı 05:30'da son maçına çıkacaksın*. nasıl ki 1996 nba draft'ından beri 20 yıldır izlediğim gibi bu gece de seni izleyeceğim; basketbolun hâlâ basketbol olduğu günlerimizi yâd ederek. sallamama neden olduğun her türlü sövgü için bağışla. sen işini yaptın. sen işini en iyi yapanlardandın. sen gerçek bir efsaneydin.
Bir kobe fanı değilim ama üzdün be black mamba. Seninle öğrendik biz kazanma hırsını o çene çıkınca durdurulamayacak bir canavara dönüştüğünü gördük formayı ağzına alınca o atacktan eli boş geri gelinmeyeceğini seninle öğrendik .Son maçı black mambanın tabiki de kaçmaz. Tabi ki de izlicem uykusuzluktan kırılana kadar o maçı izlicem.
Bu gece basketbolu bırakıcak olan yaşayan efsane. Hiç unutmam baştan sona canlı izlediğim ilk maçı 2005-2006 sezonun ilk maçı olan Lakers - Denver maçıydı daha sezonun ilk maçında 0.6 kala Pepsi Center'da atmıştı maç kazandıran basketi . O günden sonrada zaten televizyonda olan hiçbir maçını kaçırmadım sonrada League Pass olayı geldi zaten. Vay be dün gibi demek ki reisle o gün başlayan hikayemiz bugün bu şekilde biticekmiş. Bize bu oyunu sevdirdiğin , öğrettiğin, asla pes etmemeyi ve yeri geldiğinde sorumluluk almaktan kaçınmamamız gerektiğini öğrettiğin çok teşekkürler.