türkiye gibi ortadoğu ülkelerinde tek parti hükümetlerinin en son varacağı nokta faşizm oluyor ne yazıkki. yakın geçmişte bunu yaşadık.
herkes koalisyonun kötülüklerinden bahseder ama hiçkimse türkiye'nin başına gelmiş en büyük afetten, 17 ağustos 1999 depreminden bahsetmez. ülkenin can damarları kesildi bu dönemde. sonrasında kriz yaşanması çok doğal değil mi? halkın yaşadığına şükrettiği dönemlerdi.
--spoiler--
17 Ağustos depremi, tüm Marmara Bölgesi'nde, Ankara'dan izmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar gördü.Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000'e yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bırakmıştır. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir. Depremin Türkiye'nin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara Bölgesi'nde meydana gelmiş ve çok geniş bir coğrafyayı etkilemiş olması, ülkede büyük sıkıntılara neden olmuştur.
--spoiler--
o dönem bazı orospu çocukları tarafından ahlaksızlık arttığı ve bu bölgede yaşayanları cezalandırmak için meydana geldi şeklinde yorumlar yapıldı. yanlış tahmin değil bu yorumu yapanlar sonrasında akp zihniyeti olarak karşımıza çıktı ve işin enteresan tarafı, akp'nin en çok oy aldığı bölgeler depremden en çok zarar gören bölgelerdir.
dünyanın refah seviyesi en yüksek toplumlarının %90'ının yıllardır koalisyon ile yönetildiğini öğrenmesi gereken gençtir.
edit: burada eski koalisyon dönemlerini paylaşanlar, o zamanlar basın özgürdü haberleri dilediği gibi yapıyordu. öyle yancılık, kucağa yatma falan yoktu yani.
o dönemki gibi haberler istiyorsan sözcü, hürriyet falan okuyabilirsin. yeni akit okuyarak olmaz bu işler.
1.bizim öğrenciler koalisyon görmedi tarif edeyim: okulda her bölümün dersine o bölümün hocaları girer. sadece okuduğun bölümün derslerinden sorumlusun.
2.bizim öğrenciler başkanlık görmedi tarif edeyim: okulda bir hoca var bütün bölümlerin derslerine o giriyor. hangi bölümde okursan oku hoca hangi bölümün hocasıysa o bölümün derslerinden sorumlusun.
iki seneyi görmeden bazıları bir sene, hükğmetin düşmesi istifa etmesi ve erken seçim, of iki senede bir seçim... Aynı geyikler aynı tantana, anlaşamayacaklar, sidik yarışına girecekler, laf cambazlıkları.
biraz kafayı çalıştıranlar neyin ne olduğunu ayırt edebilirler. sazı eline alıp kendi çalıp kendi söyleyen ben yaptım oldu diyen iktidar mı daha iyi yoksa denetlenebilir bir hükümet mi daha iyi? akp nin 13 yıllık iktidarında en iyi dönemi referanduma kadar olan dönemidir. hem sayıştay hem danıştay hem anayasa mahkemesi hem de cumhurbaşkanı(ahmet necdet sezer) denetliyordu hükümeti. istedikleri gibi at koşturamıyorlardı. araştırın görün ekonominin en iyi olduğu dönem akp nin ilk 5 yıllık dönemi.
30 yıl veya 70 yıl evvelle şimdiyi kıyaslayanların da muhakeme güçleri gayet zayıf. tarihi olaylar kendi içinde kendi şartlarında değerlendirilir. zamanın şartlarını göz önüne alarak yorum yaparsın ama şimdiyle kıyaslayamazsın, bu kıyas halkı kandırmaktan başka bir işe yaramaz.
adam 3.3 milyar dolardan bahsederken çerez parası değil diyor bu ne demek yahu? açıkça millete küfür etmek değil de ne bu? sen kimsin ki milletin vergisiyle toplanan parayı azımsıyorsun? hangi koalisyonda böyle bir şey görülmüş acaba? bizim paramızla bize ahkam kesecek o da sizin oylarınız sayesinde. biz itiraz edince de sandıktan bu çıktı kardeş demokrasi böyle diyeceksiniz ama sandıktan akp ye bir top yarak çıkınca da ühühühü koalisyon çok kötü diye ağlayacaksınız yok öyle yağma. koalisyon kötü diye akp bizi siksin dursun o zaman.
akp nin şişirme rakamlarıyla ekonomi iyi ayakları yapmayı bırakın artık. al cari açık değerleri koalisyon ve ekonomik kriz varken ne seviyede olduğuna da dikkatli bak. bu tablo 2011 e kadar ama ondan sonra da o seviyelerden düşmedi zaten cari açık.
tek tek aramakla bulunmuyor yandaş medya kaldırmış hep eski verileri.* neyse azimle arayan bulur çok merak eden akp öncesi kamunun dış borcuna, özel sektörün dış borcuna, cari açığın milli gelire oranına vs hepsine bakabilir.
ekonomiyi geç eğitime gel. eğitim sistemiyle resmen ilişkiye girdiler. her yıl sınav sistemi değiştirdiler. devletin içine konuşlandırdığı cemaatle el ele verip sınavlarda kopya çektiler sonra ben tatmin oldum deyip üstünü kapattılar cemaat birdenbire paralel yapı oluverince çıkıp dedi ki şimdi araştırılıyor 2011 de üniversite sınavlarında da bir şeyler çıkabilir, kopya çekilmiş olabilir. seçimden önce akp nin bir reklamını gördüm eğitime 600 milyon dolar yatırdık diyor 13 yılda. çok mühim yatırım yapmışsınız. lan ahlaksız adamlar sırf yaptırdığınız saray bile 1.5 milyar dolar siz neden bahsediyorsunuz?
sağlık sistemine gelelim. hastanelerde sıra mı yok şu anda? git sabah 7 de hastaneye kendi gözünle gör. muayene ücreti mi ödemiyorsun? eczaneden ilaç satın alırken ödediğin fark ücretinin içeriğini öğren ne kadar muayene ücreti ödüyorsun bir sor. herhangi bir sağlık ocağına gidip muayene olamıyorsun be neymiş aile hekimine olacakmışsın. de siktirin gidin.
hukuka gel diyeceğim de öyle bir şey bizim ülkede kalmadı. adam kendi yaptığı yasadan kendi yaptığı referandumdan şikayetçi ben ne deyim ki. 10 yıl uğraşsan düzeltemezsin yargıdaki çarpıklığı. yargı hükümetin bir kolu olmuş muhalifleri sindirmek amacıyla kullanılıyor nereden baksan 7-8 yıldır. polis bunlar çalmış yolsuzluk yapmış diye adamları yakalıyor, onlar da veryansın ediyorlar 17-25 aralık darbe operasyonu!!! yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. kendilerini yakalayan polisi de savcıyı da yargıladılar. böyle bir yüzsüzlüğü bırakın koalisyonu dünyanın hiçbir hükümetinde bulamazsınız.
asgari ücretin, emekli maaşının miktarına değil alım gücüne bakalım. yıllık enflasyon oranıyla emekli maaşlarına, asgari ücrete yapılan zamların yüzdelerine bakalım. işçi ölümlerinin miktarına bakalım. 2014 yılında 1886 işçi hayatını kaybetmiş. süper gelişiyoruz ya gelişmiş ülkelerle kıyas yapalım. ya da bırakın gelişmişi gelişmemişlerle kıyas yapalım. ölümlü iş kazalarında avrupada 1 dünyada 3 bizim sıralamamız. böyle mi geliştirdiniz ülkeyi.
sıralamada üstte olduğumuz bir diğer konu da milyarder sayısı avrupada almanyadan sonra 2. dünyada 7. sıradayız. bu da herhalde ne kadar geliştiğimizin kanıtıdır. bir ülkede ne kadar çok milyarder varsa o kadar gelişmiştir o kadar ekonomisi iyidir. bu da olsa olsa iktidar partisi sayesinde olmuştur(!).
getirin yahu hangi konuyu isterseniz getirin. yol yaptık demeyin de bana. 13 yıl iktidarda kalmışsınız sosyal devletin hükümeti olarak göreviniz olan yolu da yapıverin bir zahmet.
önce akp dönemi: bütün bakanlıklar akp de : hepsine kendi adamlarımı yerleştireyim. ihalelerde para koparayım vb. sonuç olan vatandaşa olur.
koalisyon: 1. parti, 2. parti ve varsa 3. parti tarım bakanlığı , sağlık bakanlığı ve eğitim bakanlığı üzerinden pazarlık yapılır. o bakanlıklar ayrı ayrı dağıtılır sonrasında kadrolaşma , rantlar filan olan vatandaşa olur.
yani birinde az olur birinde çok olur ama mutlaka kazık vatandaşa olur.
özete gerek yok canlısını yaşayıp göreceksiniz. kurunun yanında yaş yanacak işin kötüsü o. beyni çıkmamış adama oy kullandırırsan giden hdp ye atar işte böyle. izleyin görün istikrar nasıl bir anda kaosa dönüşüyor.
bizim pederin mumla aradığı dönemdir. zira narenciye yetiştiricisi olan reyis, portakalların en iyi para ettiği yılların refah-yol ve 3lü koalisyon dönemleri olduğunu her zaman söylemektedir.
koalisyon döneminde maaşınızla akp döneminden 2 kat daha fazla simit alınabiliyordu.
ayrıca data 2011 yılına ait. yani en parlak dönemleri. an itibariyle ekonomi daha kötüdür.
--spoiler--
Türkiye Kamu-Sen'in yaptığı araştırmaya göre, 2002 yılında maaşı ile ayda 2655 simit alanmemur, bugün ortalama maaşı ile ancak 1545simit alabiliyor.
Konfederasyondan yapılan yazılı açıklamada, hükümetin iktidara geldiği 2002 yılı Kasım ayında ortalama memur maaşının 531 lira, asgari ücretin ise net 184 lira olduğu hatırlatıldı. 2002 yılında bir adet simidin 0,2 liradan satıldığı belirtilen açıklamada, 2011 yılına gelindiğinde ortalamamemur maaşının 1545 lira, asgari ücretin ise 630 lira olurken simit fiyatının yaklaşık 1 liraya yaklaştığı kaydedildi.
--spoiler--