yapabilme kabiliyeti. belgesel kanallarındaki maceracı insanlar bıçakları bile olmadan ıssız bir ormana bırakıldıklarında ateş yakıyorlar, avlanıyorlar, barınak yapıp hayatta kalıyorlar. normal insanlar bunları yapamaz çünkü know how denen şey herkeste mevcut değil. altın kural eğer çok iyi bir fikriniz varsa bunu know how'a sahip olan insanlara açmayın. sizden önce yaparlar çünkü. mesela yazılım bilmiyorsunuz ama çok iyi bir site fikriniz var. bu fikirden iyi bir yazılımcıya bahsederseniz adam sizin fikrinizle milyonlarca dolar kazanabilir. siz de bakar kalırsınız öylece.
bu versiyonuna bayılıyorum. kimselere zararı yok, hiçbir zorlaması, ajitasyonu yok, usul usul , içinden geldiği gibi, yumuşacık içten içe eşlik ediliyor.
artık üzerine ortaklıkların dahi kurulmaya başladığı süper ötesi kavram. ciddi paralar dönüyor bu işte. adam işin nasıl yapıldığını biliyor, parayı yönetmesini biliyor, çuvalla para kazanmak istiyorsan adama çuvalla para vermek zorunda kalıyorsun, ki adam da seni her türlü yok edecek bilgiye sahip olabiliyor.
şöyle bir örnek veriyim. ankara'da atık yağlardan tekne yakıtı üretmek üzere kurulmuş bir fabrika vardı. kimya mühendisi arıyorlardı. 10 milyon dolarlık yatırım sonucunda amerikadan mühendis gelmemiş ve işletme sahibi de firmaya kızmış, firmanın da anlaşmalar gereği 2 milyon dolarını kesmişti. sonrasında bir zamanlar benim de patronum olan bir zaat firmaya gidiyor. %25 ortaklıkla 3 ay içinde inanılmaz oranda üretim artışına gidebileceğini söylüyor, fakat canımız ciğerimiz fabrika sahibi kibirli adam bunu kabul etmiyor. bizimki kendi atelyesinde adamın devasa üretim sisteminden daha kaliteli ve daha çok üretim yapabiliyor hale gelmiş. adam da göte gelmiş haliyle. geçenlerde hiçbir şey yapmadan önünden geçtiğim ölü yatırımı görünce gene gözlerim doldu.
ta en başında
"is history recorded?
does someone have a tape?" diye başlayıp finalini;
"what is there to know?
all this is what it is
you and me alone
sheer simplicity"
diye yapan, her dinlediğimde hüzünleneyim mi çok mu beğeneyim karar veremediğim şarkı.
Temel Bilimler ve Mühendislik mezunlarının özellikle de Ar-ge türevi işlerde en büyük kozudur. Çalışan zaman içerisinde teknik gereklilikleri, zorlukları ve riskleri öğrenir. Zaman harcadıkça pratikleşir. Belirli bir zaman geçtikten sonra değiştirilemez bir eleman halini alır. En kritik noktada rest çektiğinde en kapitalist çalışan olur.
söyleyerek uyandığım, bir an için ne sözlerini ne söyleyenini hatırlayabildiğim, sonradan bir anda kings of convenience diye haykırmama sebep olan şarkı. gözlerini kapatınca insanı rüzgarlı bir günde deniz kıyısına götürüyor.
edit: şimdi klibini izledim ilk defa, o da rüzgarlı bir günde deniz kıyısında geçiyormuş. demek ki uyandırması gereken duygu buymuş... *
bir nevi tecrübe bilgi birikimi demektir. bir işin nasıl yapılacağını, yolunu yordamını bilmek anlamına gelir. şu örnek bu konuyu özetler zannımca (bkz: rocco siffredi)
işlerin nasıl yürüdüğüne dair, türkçe'de usul, yol, yöntem, erkan kelimelerini çağrıştıran, türkiye'de bazen racon da denen eyleme karşılık gelebilecek, fakat ciddiyet ve iş dünyası ile alakalı durumlarda kullanılan kelime.
