Gençlik yıllarımızı çalan oyunların başında geliyor. ilk olarak cüce " mage " açmıştım. " LR " açarak, dervish ve sonra "apos" adlı canavarlarda 45'e kadar kasardık. Daha sonra 45 olunca " blizzard " açardık ve doğru " harpy " partisine koşardık.
60 levele kadar " harpy" canavarlarından sonra 60 olurduk ve nova açardık.
Sonra ver elini " eslant " , " Raven Harpy " partilerinde sabahlara kadar internet kafelerde takılırdık.
70 olunca doğru soluğu cz'de alırdık. " Ewil Wizard " partilerinde gene sabahlamalarla beraber 80 son seviye olurduk. Sonra gelsin " Nova Townlar ", " Çarşamba savaşları " , " Delos savaşları "
Çok güzel zamanlardı.
zeroda başladım tam 10 sene sonra oldshollculardanım
fakat fiyatlar inanılmaz uçuk itemde şart değil başlangıç için çer çöp bişeyler verebilecek ulu insanları bekliyorum.
2006 yılında manes serveti ilk açıldığı anda başlamıştım. O dönemler ilk kral olacakken bir başka arkadaş kral olmuştu. Daha sonra 59 seviyede kalmaya karar verip oradaki savaşlarda Rogue olarak boy gösterirdim.
Tabi daha öncesinde xigenon, Ares, olympia serverlarda oynamıştım.
çok fazla polemik ve kavganın olduğu oyun. şöyle ki oyun içi polemikleşen ve hırslarını birbirlerinden alamayan ikiliden birisi karşısında ki bu kişinin kim olduğunu öğreniyor, adı sanı ismi cismi herneyse, sonra şehrine gidip yerleşiyor. ailesine yakın dolaşmaya başlıyor, kız kardeşi ile tanışıp sevgili oluyor. sonra ilişki yaşıyorlar. bu ilişkiyi kayıt altına alan insan evladı oyun içi kavgada kayıtları çocuğa iletiyor.. işte böyle.
Güzel bi cüce magem var, arada girer sayfa yapar çıkarım
Ayrıca bi de warriorum var tank misali, arkamda iki int priestle human townunun bi kapısından girer diğer kapısından çıkarım
lise yıllarımı skip atan mmorpg. edana açıldığı vakitler (ortaokul zamanları) oyuna arkadaşım vasıtasıyla başladım. müthiş yetenekli olmasam da uzunca bir süre vaktimi ayırmıştım. priest ve mage oynamayı severdim genelde. lisenin sonlarına doğru bırakmayı başardım ve nadiren pvp serverlara girip ara ara takıldım. şimdi o eski intro ve maradon müziğini dinleyince duygulanmamak elde değil.