Amerikan asıllı Türk doktorumuz Mehmet öz; programına katılacak olan seyircilerden bir gün önce banyolarında hali hazırda kullandıkları havlu bone ve diş fırçasından birer örnek aldırmış ve laboratuvara göndermiş. Program sırasında sonuçları açıkladı... sonuç olarak bir çok bakterinin havlu, diş fırçaları, boneler, paspaslar, tavan, duşa kabin, küvet, ayna, lamba ve lamba anahtarında... kısacası banyonun her yerinde... ve öz'ün tespitleri; Sifon çekildiğinde su partikülleri şiddetle çarpışıyorlar, Bu şiddet su partiküllerinin klozetin alanın 5 m.lik alanına hızla dağılmasına neden oluyor. partiküller beraberlerinde bakterileri de taşıyorlar... bakteriler Tahmin edebilebileceği gibi idrar ve koli basili vs. Yani sifonu çekmeden klozet kapağı kapatılmazsa milyonlarca iğrenç bakteri; banyonun her yerine havludan diş fırçasına kadar her yere yerleşmekteler... dolayısıyla klozet kapağının kullanımdan hemen sonra kapalı tutulması gerekmekte.
Iş yerinde kapağı kapalıysa insanı acayip geren kapaktır. Normalde asla ellenmeyen o kapak kapalıysa acaba icinde bir balina yavrusu mu var sifonu cekti gitmedi kesin kapağı kapattı , sifon mu bozuldu allahım neyle karsılaşacağım korkusu ve igrenmesi adamı yer bitirir. Eger gayet temiz bırakılmıssa muhtemelen yabancı biri kullanmış olur cünkü bizde nerde o medeniyet, temizlik.
bunlar iki tanedir, delikli olanı pek konforlu olup ayakta işemek yerine oturarak işemeye teşvik eder. diğer kapak ise annelerin üzerini klozet takımı gibi tuhaf bir isme sahip süslemeli, banyo fayanslarıyla uyumlu renkte örtüleriyle giydirdikleri kapaktır, klozet duşun yanında ise bornoz, havlu, prezervatif gibi duş esnasında kolay ulaşılması istenen şeyler için sehpa görevi görür.