Genetik olarak birbirinin tıpatıp aynı olan hücreler grubuna klon denir.klonlamak klonların başka bir yere aktarılmasına denir.bir kaç yıl önce hayvanlarda başlatılan klonlama,ilerideki günlerde insanın da klonlanmasını sağlayacaktır.
ileride insan üzerinde uygulanırsa çok tehlikeli olabilir. ferdiyetçilik ve bireysellik tehlikeye atıldıktan sonra insana ait başka ne vardır ki? buna karşın hastalıklara çare bulunması ve organların klonlanması insanlığa çok yararlı olabilcektir. buluş önemli değil; nerede, nasıl ve ne amaçla kullanıldığı önemlidir.
(Şeytan dedi ki) Mutlaka onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını kesecekler ve yine mutlaka onlara emredeceğim de Allah'ın yarattığını değiştirecekler..." (Nisa Suresi 119.ayet)
kopya koyun gibi bir eseri ortaya atan bilimadamı ian wilmut 'tur. saygılar sunarız ilerde insanlar da kopyalanırsa ilk olarak bilimadamlarının kopyalanmasını istiyorum zira onlara ihtiyacımız var.
ayrıca (bkz: bir organ nakli olarak beyin nakli)
halk tarafından yanlış anlaşılan, yanlış bilinen, yanlış anlatılan ve yanlış öğretilen bir işlem. genetik bilginin kopyalanması bir canlının aynısından oluşturulması, bu canlının baştan meydana getirilmesi anlamına gelmez. çünkü kopyalama işlemi, zaten mevcut olan hücrelerin kopyalanmasından ibarettir. yani yoktan bir şey oluşturulmaz.
1997 yılında ingiltere'deki roslin enstitüsü'nden lan wilmut ve arkadaşları klonlanmış bir koyunun 1996 yılında dünyaya gelmiş olduğunu açıkladılar.araştırmacılar bunu açıklamak için dolly olarak adlandırdıkları koyunun sağlıklı bir biçimde geliştiğinden emin olmak istemişlerdi. dolly yetişkin bir memeli canlının kalıtsal malzemesinin yeni ve onunla eş bir canlı yaratmada kullanılmasının ilk örneğiydi.bu gelişmeden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. dollyden bu yana klonlanma dünyasında birçok ilerleme gerçekleştirdi.dünyanın farklı yerlerindeki laboratuvarlardan araştırmacılar koyunun yanı sıra fare inek keçi maymun kedi gibi başka canlıları da klonlamayı başardılar. ancak klonlanan canlıların sağlığı patent hakları genetik çeşitlilik insan klonlama konularındaki tartışmalı konularda hala çözümlemeler geliştirilebilmiş değil.
Bir canlının taşıdığı genetik özelliklerin aynısını taşıyan bir canlı daha oluşturma işlemidir. Bu sadece insan veya hayvan klonlama olarak algılanmamalıdır. Günümzde birçok moleküler biyoloji araştırmaları DNA ve gen klonlama üzerine kurulmuştur. Herhangi bir bilimsel çalışmada kullanılacak olan DNA parçacıkları ve gen dizilimleri cDNA veya genomik kütüphaneler halinde klonlama yöntemiyle çoğaltılarak yedeklenmekte ve ilerideki araştırmalar için saklanmaktadır. Bugün moleküler biyoloji ve genetik alanında yapılan çalışmaların neredeyse %90u bu uygulamadan yararlanmaktadır.
Mümkündür. Bilindiği gibi çok önce gerçekleşen ilk klonloma olayı bir koyun üzerindeydi ve başarılı olmuştu. insanlarda denenirse de başarılı olacaktır. Tabiki hiç bir insan denek olarak kullanılamayacağı için önce diğer canlılar üzerinde bu işlem gerçekleşir. Bunun içinde insan dna sına en yakın canlılardan biri olan fareler deneye tabi tutulmakta.
malesef bilim dünyasının yakın gelecekte başarması pek mümkün görünmüyor. hayvanlarda yapılan deneylerde sonuçlar facia olmuştur. bütün denekler ilk,orta ve uzun safhada mutlaka ölmektedir. fazladan kollar, ayaklar, kafalar, iç ve dış organların başka başka yerlerde oluşması ve dinin katiyen yasaklaması işin tuzu biberi. insanın tanrıcılık serüveni henüz ufukta bize bir ışık vermiyor.
Tıpa tıp eşleme değildir. Çünkü mitokondride bulunan dna'lar birebir klonlanamaz.
Klonlanan bireyler birbirine çok benzer fakat tamamen aynısı değillerdir.
https://www.youtube.com/watch?v=Yp4diCekQ6U maymunlar üzerinde yapılmış. önceden yapıldı belki herkes duymuştur ancak yeni öğrendiğim bilgiye göre bu denemenin önemli yanı iki sebepten. birincisi ilk defa bir primat klonlandı. ( bu insan klonlamanın önünün bilimsel olarak resmen açabilecek düzeydedir)
ikincisi ise diğerlerinden farklı olarak anneden yumurtanın alınıp babadan spermin alınmasıyla olmadı. bu yöntem dolly de kullanıldı.
primatlarda olan şey ise resmen kopyalama. annenin yumurtasının çekirdeğini alıyorlar içine sadece babadan gelen spermi koyuyorlar sonra da bir şekilde hücreyi uyarıp bölünmesini sağlıyorlar. bu yöntemde 63 kopya oluşturmuş ve sadece 2 si başarıya ulaşmış. ulaşanlar da yukarıdaki minnaklar zaten.
bu da yöntemin halen daha bayağı bir noksanlıkları olduğunu gösteriyor şu an için.
