cennetten bir bahçe gibi adeta... yok lan daha başka bir şey bu. mis...
2 hafta önce evlenen arkadaşım evine yemeğe davet etti bu akşam. işlerim olduğunu söylememe rağmen çok ısrar edip, "15 dakika otur sonra kalkarsın tutmam, söz" dedi ve kıramadım. e iyi madem 15 dakika oturup kalkarım nolcak deyiverdim. dışarıdan bakıldığında gayet sıradan bir site dairesi gibi gözüken bu evin içine girdiğimde beni karşılayan serinliği önce bi mest etti. hala aklımda 15 dakika olmasına rağmen diğer taraftan da "hmm klimalı ev, süpermiş" diye düşünmeye de başladım ve olaylar gelişti...
salona girer girmez eşinin ve arkadaşımın "hehehe hoşgeldin ya nasıl buldun evi hihihi" şeklindeki sorularını sadece tek bir kelime ile cevaplandırdım;
-klimalı.
evin tek özelliği klimalı oluşuydu benim için. gittim ve hemen altına oturdum şahane makinanın... bir serinlik, bir serinlik... görmen lazım sözlük, ağlarsın ya! ben duygularıma bi an hakim olamayıp, çocuğa sarıldım. "çok güzel düşünmüşsün kardeşim allah razı olsun senden" demiş de olabilirim o an...
neyse yarım saat geçti. yenge sağolsun sürekli soğuk içeceklerle besliyor, biz de bu serinliği yaşarken muhabbet etmeye devam ettik falan derken, 4 saat oturdum o salonda. gel evi gezdirelim dediler bi ara, "yok ya gerek yok fotograflarınıza bakıyım ben bi" diye geçiştirdim... manyak mıyım lan yerimi kaptırır mıyım?! mis gibi klima altı... oyhşşş...
demem o ki sözlük; klimalı ev size her şeyi unutturabilir... 6 aydır görmediğiniz annenize verdiğiniz yemek sözünüzü bile.