bu yazarın hikayesi bir 17 ocak akşamına dayanıyor.zira kendisi arkadaşlarına sözlükleri öğretmiş ve onlardan bazılarını*uludağ sözlüğe üye yapmıştır.diğerleri de kısa zamanda buraya gelecektir.bu yazar bir 17 ocak akşamı otururken uludağ sözlüğe bir bakiyim demiştir,ardından ''buranın ortamı güzelmiş bende geleyim''demiş ve uludağ sözlük macerasına başlamıştır.tam 15 dakika abartmadan kendine nick aramış ve birden önüne bakmıştır:
o anda bir ışık süzmesi klavye'yi aydınlatmaktadır.bu yazar nickim klavye olsun demiş ve bu nicki almıştır.oysa hiç haberi yoktur ki klavye'nin bu sözlükte önemi büyüktür.
neyse nickini alır ve bildiği bütün konularla ilgili bilinç altını döker.ardından sırasını beklemeye başlar.
ve bir 2 şubat sabahı gene aynı heyecanla uludağ sözlüğü açan klavye birden ''çaylaksınız''yazısının gittiğini ve bir adet özel mesaj geldiğini görünce sevinçle haykırır:
''yazar oldum''
artık dünyalar klavye'nin olmuştur,çok mutludur,eşe dosta,sevgiliye aileye haber verilir mutlu haber paylaşılır.artık acaba hangi başlığa entry girsem diye düşünme zamanıdır.
bir rivayete göre zall'ın etrafına bakıp ne yazsam acaba mınakoim diye düşündükten sonra önüne bakarak klavye! demesinden sonra sözlüğümüz ilk entrysi klavye hakkında olmuştur.
tamirinde ve temizliğinde master derece yaptığım, veri girişini sağlayan hede. eğer beyaz renkli bir klavyeniz varsa, belirli bir müddetten sonra tuşların üzerinde ellerinizden bulaşan bilimum ter, kir vs tuşların üzerini kaplar. bundan kurtulmanın en kesin çözümü ise tuşları tek tek sökerek 1 saatlik çamaşır suyu seansına tabi tutmaktır. burada püf nokta, tuşları çamaşır suyunda 1 saatten fazla bırakmamak. çünkü belirli bir süreden sonra üzerindeki harfler de silinmeye başlıyor. bütün tuşları söktükten sonra elektrik süpürgesi ya da el süpürgesi tarzında bir edevatla tuşların altında birikmiş sigara külü, ekmek kırıntısı, saç teli, sivrisinek ölüsü * vb. yabancı maddeleri uzaklaştırabilirsiniz. en son aşama ise, tuşları sabırlı bir şekilde tekrardan yerlerine monte etmek.
eğer ben bu kadar uğraşamam; parasını bastırır alırım yenisini diyorsanız, siz de saygıdeğer bir insansınız. ama kesinlikle temizlenip tekrardan kullanıma sunulan klavye kadar haz vermiyor orası bir gerçek.
uludağ sözlüğe girilen ilk entry ve başlık olması dolayısıyla, sözlüğün yeni bir logo ve ya amblem tasarımı sırasında kati suretle kullanılması gereken nesne.
bağlama gitar keman v.b. çalgıların sap kısmına verilen isimdir, sanatçılar çalgı aleti alırken ses özelliklerinden sonra klavyenin rahatlığına dikkat ederler.
takılı değilse bilgisayar açılmayacak kadar olmaz sa olmaz bir parçadır. işi bilgisayar olanların günde neredeyse 8 saat tuşlarını elledikleri,
kızdıklarında yumrukladıları, zaman zaman sövdükleri fakat bir günahı olmayan vefakar bilgisayar şeysi.
-hacı yeni klavye aldık.
+beşlediniz yani grubu.
-yes, böğğ.
+dur olum konserde miyiz ne böğğ'ü.
-pardon aga.
+ulan, bir hacı dersin, bir aga dersin. ne biçim metalcisiniz anlamadım ki. biraz içinizde hissedin şu kültürü be. sonra rezil oluyoruz diğer metalcilere. yeah.