evet , babam. Klavyemi temizlemeye çalışmış geçen zavallım. kayboldu tabi klavyenin içinde. Pes oynarken farkettim. "Şut çekme lan şut çekme , kafamı eziyosun" diye bağırdı. Tuttum çıkardım hemen. Baba tabi bi yerde.
temizlenmediğinde bir klavye parası kadar bir yerlerinize de kaçacak maddelerdir. tavsiyem kolonyalı mendil ile silmektir. arada bir klavyeyi ters çevirip götüne götüen vurup pislikleri çırpmak da lazımdır.
çok nadir de olsa bir sivrisinek. evet bunu dün başardım, parmağımı sokmaya çalışan o kan emiciyi ilk olarak sert bir darbeyle klavyeye düşürdüm. yerden kalkmaya çalışan sivrisinek sağ shift tuşu ile enter tuşu arasına kaçtı. sonrası malum, enter-shift-enter-shift-enter-shift... ve sivrisineğin ruhuna el fatiha.
kırıntı, kepek, saç, tırnak, susam, kabuklu yemiş ve/veya kabuğu, silgi tozu, kuru sümük (ama yuvarlak) son olarak da yapışmış yuvarlak hale gelmiş balçık şeklindeki tozlardır.
valla ben de akıl erdiremiyorum arkadaş, gözümün içine baka baka ve her seferin de iki tuşun arasına denk gelip aşağı süzülecek şekilde sıçıyo puşt. la yetmezmiş gibi bir de vik vik vik diye güle güle kaçıyor çemçük.
Cips,Kola, ekmek kırıntıları, fıstık kırıntıları,el yıkandıktan sonra silinmeden havluya bilgisayar başına oturulup damlayan sıvıların kalıplaşması. Severim klavyemi günde kaç bin kere basiyorum sesini çıkarmıyor.