herkes atıp tutar oturduğu yerden. ama birine gel bir şırnağa gidelim hakkariye gidelim desen ne işim var orda der. ama oturduğu yerden de ahkam kesmeyi ihmal etmez. bence her insanın en azından 1 yıl doğuda hayatını geçirmesi gerekir ki ondan sonra asıl türkiye nasıl bir yermiş nasıl yaşamlar varmış nasıl bir mücadele içindeymişiz ve neler yapılabilirmiş görsünler.
kurtarma ve savunma; kelimelerinin farklı anlamlar taşıdığını bilmeyen, mercimek beyinliler tarafından sıkça kullanılan bir cümledir.
vatanı 'klavye' ile böleceğini zannedenlere karşı gelişmiş bir reflekstir.
bir yazarın en büyük silahı; kalem, klavye, daktilo, yazı yazabildiği her neyse odur. ne yapmamızı bekliyorsunuz? elimize geçen; kesici, delici, yakıcı, yıkıcı, ne varsa alıp sokaklara mı dökülelim? şu aşamada yapabileceğimiz en iyi şey yazmaktır.
bir gün! vatan kurtarılmak durumuna düşerse, bu durumda ne yapacağımızı hepimiz çok iyi biliyoruz. çünkü biz varlığını savaşarak kazanmış ve savaşarak devam ettirmiş asil bir milletin evlatlarıyız.
türkiyenin %99 luk bir kesiminin işidir efendim.
osman pamukoğlu bunlara karşı:
"klavyeden neredeyse atlantiğe kadar kurtardınız" demiştir, mücadeleye çağırmıştır.
Bunlar efendim otururlar forumlarda,sosyal ağlarda,sözlüklerde en güçlü biziz alayınızı sikeriz havasındadırlar.hiç bir ne partiyle ne örgütle ne dernekle bağlantıları yoktur.kuru nara atarlar görmek için aynaya bakabilirsiniz.
(bkz: ayna)
en kişiye ulaşabilecek ortam olarak sanal ortamların kullanılmasını hazmedemeyenlerin cümlesi. daha çok insana ulaşabileceğimiz bir yer varsa söyleyin ordan ulaşalım.
vatan ile ilgili fikirlerini yazarak geniş kitlelere ulaştırma çabasında olan ve "ulan ne yapacaz, elimize silah alıp adam mı vuralım" diyen bilinçli kişilerle dalga geçmek için sarfedilen cümlemsi.
(bkz: bsg)