Forumlarda veya msnde "oraya gelirsem senin taa.." diye başlayan cümleler kurarak klavye başında delikanlılık taslayan türk gençliği'ni en azından klavye başında örgütleyerek bilinçlenmelerini sağlayarak bir parça da olsa yapılabilecek davranış.
vatan sevdiğinizse, ona sadece yazılarınızla değil, kollarınızla da sarılmanız gerekir. gözlerinizi kapatmanız gerekir.
vatan zaten sevdiğinizdir; sarılın ona tüm gücünüzle. kokusunu içinize çekin. onu hissedin, kıvrımlarına hakim olun.
laf erkekliği yapanlar ve laf ebeliği yapanlar aynı kefede tartılabilecek değerde olmalılar. unutmamak lazım. seviyorsan, seviyorsundur; çok da düşünmeden istersin onu. bu, değersizlikten değil; kendini bilmekten gelir. dokunmak, koklamak, göz göze gelmek... bunları yapabildiğin ve yaparken hiç de rahatsız olmadığın kadın, kadınındır -eğer o da rahatsa.
"gözlerine bakarken
güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma,
bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde
kayboluyorum...
yeşil pırıltılarla uçsuz bucaksız bir uçurum,
durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin:
sırrını her gün bir parça veren
fakat hiç bir zaman
büsbütün teslim olmayacak olan... "
vatan ile ilgili fikirlerini yazarak geniş kitlelere ulaştırma çabasında olan ve "ulan ne yapacaz, elimize silah alıp adam mı vuralım" diyen bilinçli kişilerle dalga geçmek için sarfedilen cümlemsi.
(bkz: bsg)
en kişiye ulaşabilecek ortam olarak sanal ortamların kullanılmasını hazmedemeyenlerin cümlesi. daha çok insana ulaşabileceğimiz bir yer varsa söyleyin ordan ulaşalım.
türkiyenin %99 luk bir kesiminin işidir efendim.
osman pamukoğlu bunlara karşı:
"klavyeden neredeyse atlantiğe kadar kurtardınız" demiştir, mücadeleye çağırmıştır.
Bunlar efendim otururlar forumlarda,sosyal ağlarda,sözlüklerde en güçlü biziz alayınızı sikeriz havasındadırlar.hiç bir ne partiyle ne örgütle ne dernekle bağlantıları yoktur.kuru nara atarlar görmek için aynaya bakabilirsiniz.
(bkz: ayna)
kurtarma ve savunma; kelimelerinin farklı anlamlar taşıdığını bilmeyen, mercimek beyinliler tarafından sıkça kullanılan bir cümledir.
vatanı 'klavye' ile böleceğini zannedenlere karşı gelişmiş bir reflekstir.
bir yazarın en büyük silahı; kalem, klavye, daktilo, yazı yazabildiği her neyse odur. ne yapmamızı bekliyorsunuz? elimize geçen; kesici, delici, yakıcı, yıkıcı, ne varsa alıp sokaklara mı dökülelim? şu aşamada yapabileceğimiz en iyi şey yazmaktır.
bir gün! vatan kurtarılmak durumuna düşerse, bu durumda ne yapacağımızı hepimiz çok iyi biliyoruz. çünkü biz varlığını savaşarak kazanmış ve savaşarak devam ettirmiş asil bir milletin evlatlarıyız.
herkes atıp tutar oturduğu yerden. ama birine gel bir şırnağa gidelim hakkariye gidelim desen ne işim var orda der. ama oturduğu yerden de ahkam kesmeyi ihmal etmez. bence her insanın en azından 1 yıl doğuda hayatını geçirmesi gerekir ki ondan sonra asıl türkiye nasıl bir yermiş nasıl yaşamlar varmış nasıl bir mücadele içindeymişiz ve neler yapılabilirmiş görsünler.