dinledikçe insanların bu müziği neden sinema filmlerinde çoklukla kullandığını daha iyi anlayabiliriz.
sabahın köründe, bombok bir modda arabanın radyosunu klasik müzik çalan kanala ayarlayın, bir sigara yakıp ulan her şey ne kadar boktan diye düşünmeye başlayın, herhangi bir klasik müzik kıvılcımı ruhunuzun kıvrımlarında dolanmaya başlasın işte o an bir filmin içindesinizdir.
yanınızdan geçen uyuz arabaların bile bir karizması olduğuna ve ritmik şekilde süzüldüklerine tanık olacaksınız, gökyüzü kuşlar agaçlar filan nasıl ilginç sanki ilk kez gördüğünüz yaratımlar. işte bu müzik doğaya bir hareketlilik katıyor, en azından benim gibi odun bir insana bile bazı çoşumlar verebiliyorsa klasik muzik iyidir abi. bir de blues var onun yeri de apayrı.
ben bu klasik müzik dinleyenleri hep bi elinde pipo, bi elinde kitap, arada da kahvesini yudumlayan tipler sanırdım.
o değil de hâlâ öyle tipler olduklarını düşünüyorum bunların. insan kendinden sıkılır yahu!
zamanlama sırasıyla kabaca barok, klasik ve romantik dönem diye 3'e ayrılan müzik türü. toplumumuzun gıy gıy dediği parçalar genelde kaos ve uyumsuzluğun belirleyici olduğu son romantik döneme ait olup, uyumu ve gösterişi öne çıkaran ve içinde (bkz: johann sebastian bach) ve (bkz: antonio vivaldi)nin de bulunduğu çok daha eski barok dönem (1600-1750) için aynı tepkiler verilmez. klasik müziği ülkemizde yeni yeni dinlemeye başlayacaklar için melodik yapısındaki yakınlık, süslü ve vurgulu oluşu ve sistematikliği nedeniyle (bkz: barok müzik) tavsiye edilir. ülkemizdeki tanıtıcı faaliyetlerde romantik veya klasik dönem yerine barok dönemin üzerinde durulsaydı bu müzik türü ülkemizde çok daha geniş kitlelere yayılabilirdi.
bazı örnekler için:
(bkz: johann sebastian bach)
dinlemeyen insanların kesinlikle dinlemesi gerektiği ve dinlemeye ludwig van beethoven'dan başlamasının daha hayırlı olacağı müzik. her insanın seveceği bir parçanın, sanatçının olduğuna inandığım benim için bir nevi sakinleştirme aracı olan müzik.
gerçek anlamda huzurdur. hele duygusal insanların içine işleyen ve hayatın anlamı haline gelen , insanın kendisini daha iyi tanımasını sağlayan olağanüstü müziktir.
toplumda bazı kesimlerin klasik batı müziğini sahiplenip kendilerine diğer kesimlere karşı bir üstünlük aracı olarak atamalarından mütevellit diğer insanlarında ezikliklerini bastırmak için gıy gıy müziği dedikleri müziktir.
bizim dede efendimiz-ıtri miz neyse mozart-vivaldi de odur, hani derler ya müzik evrenseldir.
yeni yılın yaklaştığı bu günlerde, klasik müziği sevenler için, oldukça fazla konser seçeneği vardır. tabi istanbul da ikamet edenler çok daha şanslıdır. cemal reşit rey in konser programlarına bakmanız tavsiye edilir.
bilkentteki türkçe hocalarının özellikle üzerinde durduğu, hatta ödev olarak klasik müzik konserlerine gitmelerini şart koştuğu konudur. sayelerinde başta zorla da olsa pek çok öğrencinin tanışyığı, belki de sevdiği bir müzik türü olmuştur.