klasik koşullanma

entry20 galeri1
    1.
  1. pavlov un tesadüfen bulduğu eğitimde de kullanılan ilkesidir.

    birinci aşamada, köpeğe zil çalınmış ve köpeğin zile karşı herhangi bir tepki göstermediğini görmüştür, ikinci aşamada zil sesinin ardından köpeğe et verilmiştir ve köpeğin salya salgıladığı görülmüştür. bu uygulama bir kaç tekrarlandıktan sonra yalnızca zil sesi köpekte salya salgılanmasını sağlamıştır, bu durum köpeğin zil sesinden sonra et verileceğini öğrendiği şeklinde yorumlanmıştır.
    5 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. başlangıçta nötr olan uyaranı (zil) geçirilen yaşantılar sonucu şartlı uyaran (*) haline gelmesine klasik anlamda koşullanma ile öğrenme denir, ki bu da klasik koşullanmadır.
    3 ...
  5. 4.
  6. 5.
  7. bir koşulsuz uyaran, misal; bir söz *,bir olay * ya da bir durum *, organizmada tek başına, başka hiçbir koşula bağlı olmadan olumsuz bir etkiye neden olur ve şimdi bu koşulsuz uyaranlardan herhangi biriyle, * bir sokak, kişi, şarkı, koku, aklınıza gelebilecek her şey, yani bir koşullu uyaran birleşip sizde* olumsuz bir hisse ya da davranışa neden olur.
    bir müddet sonra koşulsuz uyaran aradan kalksa bile, organizma koşulsuz uyarana gösterdiği tepkinin aynısı koşullu uyarana gösterecektir.

    velhasılı kelam, bilmem hangi şarkıyı duyup 'o'nu hatırlayıp kötü hissettiyseniz ya da bilmem hangi sokaktan geçince bir olayı anımsayıp içiniz burkuluyorsa ya da bir parfüm kokusunu her aldığınızda aklınıza bir konuşma geliyor ve o anki haleti ruhiyenizi yeni baştan yaşıyorsanız, aynı düşünceleriniz ya da davranışlarınız nüksediyorsa, işte bu klasik koşullanmadır kardeşim..
    * * *
    yani rus fizyolog tesadüfen de olsa hayatımızın her alanında karşımıza çıkan bir koşullanmayı bulmuş.
    (bkz: karşıt koşullanma)
    3 ...
  8. 6.
  9. 7.
  10. pavlov tarafından ortaya atılmış kuramdır. davranışçı kuramcılardan olan pavlov yaptığı köpek deneyi ile bu koşullanmanın ana hatlarını çizmiştir. önce köpeğe zil sesi verilmiş ve arkasından et verilmiş ve köpeğin salya salgılaması sağlanmıştır. bu ilk durumda zil sesi nötr uyarıcı et koşullu uyarıcı ve salya koşullu tepkidir. daha sonra bu zil sesi et verme ile uyarı-tepki bağı kuvvetlendirilmiştir. daha sonra köpek sadece zil sesine salya tepkisi vermeye başlamıştır. yani başta nötr olan uyarıcı(zil) yaşantı sonucu koşullu uyarıcı haline gelmiştir. bu koşullamanın ilkeleri ise
    bitisiklik ilkesi
    ayirt etme
    sonme
    genelleme
    pekistirme
    habercilik
    kendiliginden geri gelme
    ayrıca klasik koşullanamda organizma pasiftir edimsel koşullanmada ise organizma aktiftir. ayrıca batıl inançlarımız okula karşı olan tutumlarımız hep kalsik koşullanma ile öğrenilir.
    2 ...
  11. 8.
  12. her şartlanana 'pavlov'un köpeği' yakıştırması yapılma sebebi, psikolojik bir kavram.
    4 ...
  13. 9.
  14. klasik koşullamada kişi bilinçsiz olarak iki uyarıcı arasında bir bağlantı kurar ve birinci uyarıcıya vereceği tepkiyi ikinci uyarıcıya vermeye başlar.
    örnek olarak pavlov'un deneyini verelim.

    köpeğe et gösterince (nötür uyarıcı)---> köpeğin ağzı sulanır (nötür tepki)
    köpeğe sinyal verilir (şartlı uyarıcı) + ardından et gelir (nötür uyarıcı) ----> köpeğin ağzı sulanır (nötür tepki)

    bu işlem bir süre tekrar edildiğinde köpek sinyal sesiyle et arasında bir bağlantı oluşturur. sinyal, etin geleceğinin habercisidir, bunu anlamıştır köpek. artık sinyali duyunca ağzı sulanmaya başlar. son durumda:

    sinyal (şartlı uyarıcı) ----> ağız sulanması (şartlı tepki) olur. bu duruma klasik koşullama denir.

    günlük hayatımızda aversif koşullanma olarak çok karşımıza çıkar.
    1 ...
  15. 10.
  16. klasik koşullanma yoluyla öğrenilen davranışlar ortadan kaldırılabilir bunun için altı yöntem vardır:

    1- alışma = alışkanlık = duyarlığını kaybetme= duyarsızlaşma
    koşullu uyarıcıyla tekrar tekrar karşılaşan organizma koşuulu tepkide bulunmayı bırakır.
    örn: inşaat işçileri belirli bir süreden sonra gürültüden rahatsız olmazlar. balık pazarındaki satıcılar bir süre sonra balık kokusundan etkilenmezler.

    2- sönmeyi bekleme:
    pekiştirilmeyen davranışlar söner. örn: öğretmen kızdığı için korkan bir öğrenciye öğretmen bir süre kızmazsa öğrenci kokrma tepkisini artık göstermez.

    3- karşıt( tersine) koşullanma:
    koşullu uyarıcıya verilen davranışın tersinin verilmesi. örn: dişçiden kkorkan çocuğu dişçinin diş çekimi sonrası sevip ilgi göstermesi.

    4- sistematik duyarsızlaşma:
    organizmanın bir uyaranla sürekli karşılaşması sonucunda daha önce gösterdiği koşullu tepkiyi artık vermemesi durumudur.
    örn: sınavdan korkan öğrenciye önce sonunda not olmayan sınav yapılır, ardından evde yapması için kolay sorular verlir, daha sonra bildiği konudan sınav yapılır. en son olarak normal sınav yapılabilir.

    5- karşı karşıya getirme:
    koşullu tepkinin sönmesi için organizma uyarıcıyla uzun süre bir arada tutulur.
    örn: balondan korkan bir çocuğun balon dolu odaya sokulması.

    6- itici uyarıcılara koşullanma:
    uyarıcın etkisini azaltmak için başka bir tepkiden yararlanılır.
    örn: alkolü bırakmasını istediğimiz bir kişinin midesi bulandırılır ve alkol - mide bulantısı ilgisi kurulur.
    2 ...
  17. 11.
  18. koşuluz bir uyarıcıyı kullanarak, organizmayı nötr uyarıcıya tepki verir hale getirme.
    1 ...
  19. 12.
  20. babası pavlov'dur.

    ali, sevmediğin bir tanıdığındır. ali, senin için nötrdür. ancak mehmet çok sevdiğin bir arkadaşındır; onu görünce sevindirik olursun, için bir hoş olur.
    bir gün ali ile mehmet'i yan yana görürsün, yine sevinirsin mehmet'i gördüğün için.
    başka bir gün ali'yi görürsün tek başına. sana mehmet'i çağrıştırdığı, hatırlattığı için yine sevinirsin. yani mehmet'e gösterilen tepki ali'ye de gösterilmiştir. işte bu klasik koşullanmadır.

    deprem anında gökyüzünün kıpkırmızı olduğunu gören biri, gökyüzünün kırmızı olduğu başka bir gün de deprem olacağını düşünür ve korkarsa klasik koşullanmadır. burada önemli olan deprem anında korkması değil, deprem olacağına dair bir şeylerin ona çağrıştırılmasıdır.
    7 ...
  21. 13.
  22. 14.
  23. kız: koşulsuz uyaran
    erkeğin salya salgılaması: koşulsuz tepki
    mini etek (kızdan bağımsız düşün): nötr uyaran

    başta durum böyle iken, "mini etek" kavramını tek başına duyduğumuzda bile etrafta "kız" aradığımız için artık:
    mini etek: koşullu uyaran
    erkeğin salya salgılaması: koşullu tepki
    1 ...
  24. 15.
  25. paydos zili çalınca evine giden öğrencinin ders zili çalmaya yakın bir zamanda salya salgılaması da bu koşullanmaya örnek olabilir.
    1 ...
  26. 16.
  27. şşııırrrllllattttt lafını hepimiz biliriz, o şııır lafında sonra çüklerde bir kıpraşma bir su gelme durumu olur. bu da klasik koşullanma sayılabilir. hatta bunu bilen bir arkadaşım ... neyse ya boşverin.
    0 ...
  28. 17.
  29. 18.
  30. 19.
  31. insanda da görülebilen ve bazen tehlikeli olabilecek bir durumdur.

    yaşanmış olduğu söylenen bir örnek:
    Soğuk hava deposunda çalışan bir adam soğutucu odasında kilitli kalıyor,iş arkadaşları gitmiş yalnız başına,eline kalem alıp notlar yazıyor,donarak öleceğim gibi...Yavaş yavaş üşümeye başlıyor gittikçe artan bir şiddetle.En son ölüm mektubunu yazıyor.Ertesi gün iş arkadaşları tarafından ölü bulunuyor.işin ilginç yanı o gün soğutucu çalışmıyormuş.
    0 ...
  32. 20.
  33. nefret ediyorum bu konudan. ayrıca pavlov'un gariban köpeğinden her bahsedisimizde modem bulanıyor.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük