dekorasyon olayını nirvanalarda yaşayan insanların, bir de bol parası varsa çaylar klasik gitarın üzerinde içilir, şarap kadehleri bir ahenk ve renk uyumuyla dans eder o müzik aleti üzerinde.
de, işte öyle değil arkadaş. öğrenciliğin lanet yokluğundan çıkan bir icat bu. sürekli gitarın içinden ekmek kırıntıları çıkması, hele bu çıkışın karşı cinsle gecenin ilerliyen dakikalarında sıcak saatler yaşamak için gitarı ele aldığın bir zamanda olması; bir an, derin kederlere götürsede insanı güzeldir gitar üzeride domates peynir ekmek yemek.
akustik gitarın evin içine yaydığı mistik kokudan hiç söz etmiyorum dikkatinizi cezbederim, ki o koku zaten küflenmiş peynir kokusu.
gitarlar, tür ayrımı gözetilmeksizin en cefakar dostlardan biridir. kimi elektro gitarlar amfi yokluğunda akustik gitar vazifesi görürken bazıları sadece sırtaksesuarıdır. 5-6 gitarın bulunduğu evlerde kuma duygusu hissedenleri de mevcuttur. çünkü aralarından birine genelde sıra gelmez ya da birisi en gözde olanıdır. ancak en komik kullanım alanlarından biri olarak yaz akşamlarında, sahilde, ispanyol dörtlüsü repertuarını tüketen gitaristlerin(!) gitarlarını tuba olarak kullanmalarıdır.*
