ev halkı yemeği beğenmez; eline sağlık diyeceğinize.
bi şeye sinirlenir; valla başımı alıp gidicem buralardan.
çocuklar küçüktür yemek yemez; bari etlerini ye oğlum.
-zaten babasından ne gün gördüm ki oğlundan bekleyeyim...
-babası kılıklı...
sadece ayağına çocuğun oyuncağının bir parçası battığı için baba tarafından kötü olmayan kalmaz.
ama her şeye rağmen anneler vazgeçilmeyecek tek insanlardır.
-çalışsa yapar...
-kahvaltı hazır ne zaman ekmek alacaksın?
-çalış, çalış kimseden fayda yok bak.
-kiminle konuşuyorsun?
-ne var bu internette bu kadar? banada öğret şunu?
-kim o mesajlaştığın?
-merve hanımın kızı var bankada çalışıyormuş.
-anneeee!!!
-aman sanki o sana bakar ben öylesine söyledim.
-oğlum şu pencereyi aç sıcak bastı.
açılır. iki dk sonra;
-oğlum, pencereyi kapat dondum burda!
-evladım kalk bi su getir bana! afakanlandım.
-gittin beni unuttun sen iyce.
-seni eşek kafalı, köy minaresi daha değerli dimi sana?(bu demek ya)
(bkz: menopozlu anne replikleri)
televizyondan izlenen bir olay sonucu en çok eve telefon etme bayrağını taşıyan telefon açılıncada:
''bugün kapıyı kimseye açma tanıdıklarına bile adam kadının önünde iki çocuğunu kesmiş beş türk lirası için hemde alt komşu!!! ''
diyerek sizi bütün gün tedirginlik içinde bırakan olaylar bütününün baş kahramanı.