yaya toure'dir. ben de birçok simge isim sayabilirdim recoba, riquelme, ronaldinho, kluivert gibi. hatta en çok sevdiğim adamı yazabilirdim bu başlığa fernando torres diyerek. ama nedense bu afrikalının hakkını bi şekilde teslim etmek istedim. adamın defansı iyidir, hava toplarında etkilidir, tekniktir, fiziği kuvvetlidir, premier lig gibi bi ligde dribbling yeteneklerini sergileyebilir, uzaktan şutları muhteşemdir, gerektiğinde 18'in içinde gol arar ve bulur, çirkeflik yapmaz, çalışkandır, yaratıcıdır... daha gider bu. kişisel bi hayranlığım yok ama izlediğim en komple futbolculardan biridir diyebilirim.
içi hava ile doldurulmuş meşin bir küreyi üç adet direğin içinden geçirmeye dayalı bir sporu yapan kişi geliyor benim aklıma. ama ayakla vuruyorsun topa, kural o. o yüzden adına futbol denmiş. çünkü ingilizcesi football, foot ayak, ball da top. aslında kafayla da vuruluyor. bi dakka lan göğüsle göbekle filan da vurunca bişey olmuyor. e ne anladım lan ben bu işten, sadece elle dokanmak mı yasak? o zaman eldiven giyen futbolcular niye dokanabiliyo elle topa? çıplak elle mi dokanmak yasak? o zaman no naked hand ball denmesi gerek. noneykıdhendbol. ha tabi noneykıdhendbolcu denince benim aklıma gelen şey "keşke biraz daha çalışsaydın da iyi bir bölüm tuttursaydın" diyen bir teyze olur. o ne biçim meslek lan, adını söyleyene kadar emekli olursun.