sevgililer gününde, herkes el ele kucak kucağa çiçekli peluş ayılı sokaklarda cirit atarken, kız arkadaşla 3 saat falcıda sıra beklemek loserın da loseri olduğunu farkettirir adama. neyse ki bu konuda yalnız değildik, e üç saat beklediğimize göre.
kimsenin sizi siklemediğini anladığınız an. veya sizden çok şey bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattığınız an. bu tip insanı gıcık eden anları çok yalıyorsanız kötü yoldasınız demektir.
ingilizce öğrendiği an'dır be. al sana bayatlama tarihinden bile öteye geçmiş pis bir espri. ama doğru bak ; çünkü , hadi daha asortik olsun loser'lık farkındalığını yitirmek demektir. farkındaysa o başka bir şeydir.
ben de ciddiye alıyorum ya alla alla. benim işte nokta de sus.
yok yanılsama içindeymiş o bir kaybedenmiş tutunamayanmış...
bu kavram bile popüler oldu ya ona yanarım ben. fellik fellik kaçmanın adı olum bu dalgası var mı? ben şahsen nerde loser görsem yusuf yusuf diye adımlarımı 3,5 metreye göre atıyorum. o derece yani.
koş koş geliyo...