hiç şüpheniz olmasın "yalnız" olunabilinecek en beter şeydir, birine alkol sorunundan yada yeme bozukluğundan yada ailevi problemlerinden bahsettiğinde, gözlerinin dram ve acıma hissiyle aydınlandığını görebilirsin.çünkü bir "meselen" , kendini katabilecekleri, hakkında konuşabilecekleri, tartışabilecekleri ve hatta tedavi edebilecekleri bir şey vardır.ama birine yalnız olduğunu söylediğinizde bir eli arkadaşca görünüp sırtını sıvazlıyoken; diğer elini -yalnızlık bulaşıcı birşeymiş gibi- senden kaçmak için arkada bir takım bahaneler arıyoken görürsün.yalnız olmak çok banal, utanç verici, sıkıcı , yavan ve çirkindir.
Aramak isteyip de bir kişiyi,arayamadığı insandır.Oysa çevresinde ne çok insan vardır. Yok eksik kaldı böyle.Franz Kafka söylesin:
"Benim yalnızlığım tıklım tıklımdır." veya türevi bir şey efendim işte illa aynısını mı aktaracağım,neticede beyin dediğin şey bilgisayar değil kaydedesin.
Neyse,işte yalnızlığın tıklım tıklım olduğu zamanda insanın sıkıntılı olup da arayacak kimsesi,arasa bile yeterli samimiyeti bulacağı kimsesi olmadığı andır.
Çok çektim bu sıkıntıyı,halen de çekerim.Konuşmak isteyen varsa yazsın,vallahi billahi de konuşurum kendiyle yeter ki o acıyla kıvranmasın,Allah kimseyi o acıyla kıvrandırmasın.
Tanrılaştığı andır. Yaşamın boyunca yaptığın herşey, iyilikler, kötülükler hepsinin değersizleştiği andır. Bu yüzden tanrılaşır insan kendini yalnız hissettiği anlarda..