sana verilen harçlıklarla futbolcu kartı almayı bırak artık. onları biriktir, bir döviz bürosuna gidip oradaki amcaya, bunları sepet yapabilirmiyiz amca de. hımmm dur bakim o zamanlar mark iyi seyrediyordu, 2 yıl falan mark olarak kalsın sonra dolara geçeriz. haa o arada da boş durma, menkul piyasaya direk dal, bu işte zaten en önemli kural alaylı olmaktır. bak koçum bunları yaparsan ileride istediğin kadar paran olur, istediğin arabayı alabilirsin. haa bir tavsiye daha, babandan piyano almasını iste. bu senin ileriki yaşlarda eve hatun kaldırma potansiyelini direk etkileyecektir. ha birde ulan eşşek o kadar jöle sürme, kel kalcan.
bak; " aaa.... bu ne bilgisayar mı? vaaay... nasıl bişi bu" diye baktığın çok önemli alet olan bilgisayarı ileride herkes kullanıyor olacak, senin bir parçan olacak. sen sen ol bu bilgisayarda şifre kullanmayı ihmal etme.
büyüme bence.
illa büyüyeceğim diyor isen de derslerini sıkı tut. bir de kıymetli bir torpil bul. geleceğini garantiye al. bu ülkede garanti olan hiçbir şey yokmuş meğer...
"Hayat adil değildir. Buna alışmalısın linka... "
"Dünya kendine duyduğun saygıya aldırmayacaktır. Dünya, kendini iyi hissetmeden önce senden bir şeyler yapmanı bekleyecektir linka...."
"Liseden mezun olur olmaz, çok para kazanmayacaksın. Bir şirkette arabası, telefonu olan bir genel müdür yardımcısı da olmayacaksın. Hepsini hak etmek zorundasın linka...."
"Öğretmenlerinin sert olduğunu düşünüyorsan, acaba bir patronun olduğunda ne düşüneceksin linka?"
"Köfte kızartmak beni aşağılayan bir iş değildi. Köfte kızartmaya anneannem bir başka isim vermişti; Fırsat.... yapmasam bile öğrenmeliydim."
"Saçmalarsam, bu anne babamın kusuru değildi. Hatalarımdan şikayetçi olmadan, onlardan ders çıkarmayı öğrenmeliydim."
"Ben doğmadan önce anne-babam şimdiki kadar can sıkıcı insanlar değillerdi. Benim masraflarımı karşılamaktan, elbiselerimi temizlemekten ve benden ne önemli kişiler olduğumu dinlemekten bu hale geldiler.
"Okulum başarılı ve başarısız öğrencilerle çok uğraşmıştır, ama hayat benimle böyle uğraşmayacaktı. Bazı okullarda sınıfta kalma olmayabilir. Doğru cevabı bulana kadar bana sonsuz şans tanınmış olabilir. Bunun gerçek hayatla hiçbir ilgisi yoktu."
"Hayat sömestrlere bölünmemişti. Yaz tatili yoktu. kişiliğimi bulmam için çok az işveren yardım edip, benimle ilgilenecekti. Bunu kendim yapmalıydım.
"Televizyon gerçek hayat değildi. Gerçek hayatta, insanlar kahvehanelerden çıkıp işe gitmek zorunda... farkındasın di mi linka? "
"Çekilmez insanlara karşı anlayışlı olmalıyım. Büyük bir ihtimalle ben de onlardan biriyle çalışmak zorunda kalacağım" çocukluktan bu yana hayattan aldığım öğütlerdi...
götün kalkık davranma, insanları umursamaya çalış. o sana gösterdikleri ilgi sen götün kalkık davrandıkça artmıyor, senin onlara verdiğin değer ölçüsünde artıyormuş. yani o çevrenin ortamların değerini iyi bil, iyi bil de şimdi 10-15 tane insanın arasına sıkışıp kalma gerizekalı bebe.
insanın geçmişe dönebileceğini düşünüp şu anki aklıyla kendi çocukluğuna vereceği öğüttür. misal:
ergenliğinde şahin k diye bir adamla tanışacaksın. afyon gibi benliğini saracak. ondan mümkün mertebe uzak dur, eğer karşı cinse olan bakış açın ve anlayışın onun betimlediği biçimde şekillenirse hayatının geri kalanını normal bir insan olarak geçiremezsin. ondan* uzak dur..*
kendine güven çünkü bu dünyada seni sen yapan tek şey yine sensin. kimse senden daha değerli değildir. evet! değer ver ama kendini ayaklar altına aldıracak kadar değil. sen, sen ol mutlu olmaktan kaçınma; bu hayata tadını çıkarasın diye geldin. hayatı kendine zindan etme. ruhun kadar temiz ol...