hayal kurmadığında değil, hayal kuracak gücü olmadığında,
umut etmediğinde değil, umut edecek bir sebebi bile kalmadığında,
yalnız kaldığında da değil, yalnızlık tercihi olduğunda,
bir insan kaybettiğini ne zaman anlar?
çocukluğunuzdaki şıpsevdi sakızları açan minik ellerinizin
artık kirlendiğini görünce mi? ilk kötülüğü yaptığınızda mı,
hayat sizi kötüye çevirdiğinde mi? Ya da bir oyun bittiğinde mi?
yoksa kazandığında mı?
neyi kazandın sen, evet sana diyorum,
sen kazanan mısın?
kazanan olmak hep güçle, karizmayla ya da parayla açıklandı.
yanlış...kazanan insan, özel insandır.
özel insan ise ne zeki insandır, ne güzel,
özel insan sadece mutlu insandır...
mutluluk sevgiyle geliyorsa şayet, sevgi ne vaat eder bize.
bitmeyecek ne var özünde,
VE Shakepeare’in dediği gibi; madem bu dünya bile yok olacak birgün,
o halde insan sevginin bitmesine neden üzülsün?
bazen bir yolu yalnız yürümek bile buna sebebiyet verebilir. Bir süre sonra çiçeklenip bahar olur o yollar sonra kış gelir derken böyle devam edip gider.
kaybedilen inanç bir süre sonra yerini tutku ve neşeye bırakabilir.
hayatın anlamlı olmasını sağlayan şey değişim bence.