Bi pazar akşamı çöken rehavet üstü. Sıcak bi çay içip mayış kanepeye düştün. Uyudun, orda sabaha kadar üşümüşsün. Tam öyle bi vakitte işte evlenmeyi düşünürsün.
erkekler için bu an ne zamandır bilinmez. bir erkeğin öyle bir anına denk gelirsiniz ki sizi hiç tanımadığı halde sizinle evlenmek isteyebilir ama bazen öyle bir erkekle karşılaşırsınız ki yıllardır beraber olduğunuz halde sizinle evlenmeyi düşünmez. bilinmeyen zamandan bilinmeyen şekillerde çıkagelen bir andır o an.
sevgililer böle hamster kafesi gibi gelmeye başlar insana.. dönüp dönüp duruyosun kinetik enerji var , devinim var , ısı enerjisi var her bi bok var ama şey eksik.. bişi..
süreklilik stabilite.. bunu farkedince bari evleniyim der insan..
bi de kişisel romantik hayaller.. ben mesela datçada ev alıcaktım fantezimde.. sonra badem yetiştiricektim.. bi de bahçeye kendim kadar büyük bi şişe alıcaktım sürahi gibi çok büyük ama.. içine kocamla çocuklarımla içtiğim şarap şişelerimin mantarlarını atıcaktım..
yani ne için evlenmek istiyomuşum ? şarap mantarı toplamak için..
tamamen tanıyarak evlenmek: sıkıcıdır.
zart diye evlenmek: heyecanlıdır.
bu sebeplerle görücü usulüyle evlenenlerin ilişkiler uzun olmuştur.
kısaca o anı beklemeyin, seviyosanız ve şartlar da uygunsa basın nikahı.
yolda yürürken minicik, sarı ve kıvırcık saçları olan bir erkek çocuğu görüldüğünde o anın gelmiş olduğu ayrıca daha çok erken olduğunu kişi aynı anda hatırlar.