kişinin, artık belli bir yaşa ve olgunluğa ulaştığını kavradığı ve bunun sonucunda bir yuva kurma isteğinin geldiğini anladığı ana tekabül eder. özellikle; çalıştığı işte, arkadaş ortamındaki kişilerin birer ikişer evlenmeye başlaması, bu isteği tetikleyebilir. dışarıda gördüğü ve akran tahmin ettiği insanların çekirdek aile kıvamındaki sevimli halleri, minicik ve datlı datlı çocukları, birbirleriyle olan güzel diyalogları, kişinin "ben de isterem" tarzı bir ruh haline bürünmesine aracılık edebilir. bu anlar çeşitlendirilebilir. kişi için artık geleceği adına sağlıklı ve yararlı kararlar vermesi gereken anlar karşısına çıkagelmiştir, bu fırsatı iyi analiz etmeli ve vereceği doğru kararlar için emin adımlarla yürümelidir.
yolda yürürken minicik, sarı ve kıvırcık saçları olan bir erkek çocuğu görüldüğünde o anın gelmiş olduğu ayrıca daha çok erken olduğunu kişi aynı anda hatırlar.
tamamen tanıyarak evlenmek: sıkıcıdır.
zart diye evlenmek: heyecanlıdır.
bu sebeplerle görücü usulüyle evlenenlerin ilişkiler uzun olmuştur.
kısaca o anı beklemeyin, seviyosanız ve şartlar da uygunsa basın nikahı.
sevgililer böle hamster kafesi gibi gelmeye başlar insana.. dönüp dönüp duruyosun kinetik enerji var , devinim var , ısı enerjisi var her bi bok var ama şey eksik.. bişi..
süreklilik stabilite.. bunu farkedince bari evleniyim der insan..
bi de kişisel romantik hayaller.. ben mesela datçada ev alıcaktım fantezimde.. sonra badem yetiştiricektim.. bi de bahçeye kendim kadar büyük bi şişe alıcaktım sürahi gibi çok büyük ama.. içine kocamla çocuklarımla içtiğim şarap şişelerimin mantarlarını atıcaktım..
yani ne için evlenmek istiyomuşum ? şarap mantarı toplamak için..
erkekler için bu an ne zamandır bilinmez. bir erkeğin öyle bir anına denk gelirsiniz ki sizi hiç tanımadığı halde sizinle evlenmek isteyebilir ama bazen öyle bir erkekle karşılaşırsınız ki yıllardır beraber olduğunuz halde sizinle evlenmeyi düşünmez. bilinmeyen zamandan bilinmeyen şekillerde çıkagelen bir andır o an.
Bi pazar akşamı çöken rehavet üstü. Sıcak bi çay içip mayış kanepeye düştün. Uyudun, orda sabaha kadar üşümüşsün. Tam öyle bi vakitte işte evlenmeyi düşünürsün.