kişi laik olmaz devlet laik olur

entry40 galeri0
    28.
  1. devlet denen soyut kavramın, başka bir soyut kavram olan din ile yönetilmesi ironidir.
    0 ...
  2. 27.
  3. Devlet, devlet adamlarını da kapsar, bunu söyleyen kişi konuşmalarında arapça cümleler kullanıp, kuran tutup, dini imgeler ve sözlerden yararlanıp, halkın çoğunluğunu meydana getiren dinci ve cahil kesimden oy topluyor.
    1 ...
  4. 26.
  5. laikliği din gibi satılan bir şey sanıyor sanırım gerizekalı.
    0 ...
  6. 25.
  7. laik bir devlette özgürce dini inançlarınızı yaşayabilirsiniz. amaçta budur zaten alevisi,yahudisi hristiyanı, müslümanı özgürce inançlarını yaşasın kimse karışamaz ama millet illa şeriat diye tutturuyo az kaldı kaldıracaklar laikliği işte o zaman ebemizin amını tersten göreceğiz.
    0 ...
  8. 24.
  9. gerizekalı olmak ne zor...

    en salak saçması ezberlere inanıp, en basit analiz yeteneğinden mahrum olmak. bilgiye erişemeyecek kadar aciz, sorgulayamayacak kadar beyinsiz olmak... genetik ve antropolojik sebepler de önemli. yani daha da açmak gerekirse ne derlerse sazan gibi yutmanın etnik bazı desenleri de var...

    kişi laik olur, hatta laik kavramının öznesi bireydir. devletin laikliği çok sonradan türetilmiş bir versiyon, bir çeşitlemedir...

    şimdi etimoloji dersi vermeyelim de kelime zaten "halk" anlamındaki laos kökünden türetilmiş olan laicos'dan gelir. din adamı, rahip olmayan anlamındadır.

    kavramsal olarak bakarsak;

    örneğin;

    çok hastalandığında peygamberin sünneti olan rukyeler ile tedavi olmayıp hastaneye gidiyorsan sen kendine ne dersen de laiksin. çünkü dini emir ve nakilde önerilen yöntem yerine dini olmayan tedaviyi seçiyorsun...

    kaderini değiştirmek için allah'a yakarmak yerine milli piyango bileti alıyorsan gene laik bir tavır sergilemiş oluyorsun.

    ya da

    çocuklarına miras bırakırken kur'an-ı kerim'de yazılan oranlar yerine medeni hukukda buyurulan hükümlerle miras bırakıyorsan gene laik bir duruş sergilemiş oluyorsun, aynı şekilde kendi hakkına düşen mirası dinin gerektirdiği şekilde değil de medeni hukukun emrettiği şekilde paylaşan da bireysel olarak laik duruş sergilemiş olur.

    ya da

    alman gereken sigorta tazminatını, yanlış tahakkuk etmiş sosyal sigorta primini vaktinden sonra aldığında sana verilen yasal faizi reddetmiyorsan gene laiksin...

    veya

    taksitle kredi kartına böldürerek eşya satın alıyorsan dinin faiz ile ilgili hükümlerini gözardı ederek laik bir tutum sergiliyorsun...

    daha uzar gider bu...

    laisizm bazı tekkaşlı sahte müslümanların yaygarasını kopardığı gibi bir dayatma değil önermedir ve maşallah pek de güzel sefasını sürüyorlar.

    laiklikle dertleri ne haram, ne faiz, ne din ne dinayet...

    çocuklara tecavüz etmek, kadınları esir haline getirmek ve insanları öldürmek istiyorlar...

    kişi laik olmazmış...

    olur...
    3 ...
  10. 23.
  11. dilbilim adına yanlış bir önermedir. çünkü bütün dünyada laik insan diye tabir edilen bir kavram vardır. kaynak: https://www.google.com.tr...&biw=1304&bih=707

    zira bu hedeyi ortaya atan tayyip erdoğan'dır. gelgelelim kendisi doksanlı yıllarda "bir insan hem müslüman, hem laik olamaz. ters mıknatıslanma yapar..." hede hödö diye konuşmuştur, videosu:



    (bkz: kendinizle çelişmeyin la)
    0 ...
  12. 22.
  13. bazi insanciklarin idrak edemedigi durum.
    0 ...
  14. 21.
  15. artık akıl seviyeleri düşük olduğu için mi, kısıtlı oldukları için mi bilinmez; bunu bir türlü kabul etmeyen insanlar var.
    0 ...
  16. 20.
  17. laik devlet mi hani nerde? laik olduğunu sanan var. laik şehir var. laik insanlar var benim bildiğim bunlar olur.laik devlet ne ki?
    0 ...
  18. 19.
  19. şeriat ile laikliğin en büyük farkı budur. şeriat bireyseldir, sen şer'i kurallara göre yaşarsın, seni ve inandığın yaradanı bağlar bu. fakat laiklik devlete ait bir kavramdır. devlet din ile devlet işlerini ayırdığı an, laik bir devlet olmuştur. yobazlar bunu ipe ipe öğrenecek bir gün ama nafile, çoktan postu kaptırmış olacaklar. ya da şeyhlere öptürmüş olacaklar ellerini. gerçi hayat tercihlerden ibarettir. kimi özgürlüğü seçer, kimi de cennete gideceğim sevinciyle gider şeyhlerle yatar.
    0 ...
  20. 18.
  21. bu aslında bir tür şark kurnazlığıdır. ancak şarkta geçerlidir.
    ifade yanlış demiyorum. kesinlikle doğru laisizm devlet politikasıdır.
    ama kişiler, laik devleti benimseyebilir veya benimsemeyebilirler.
    "laik kız, laik adam, laik teyze" gibi ifadeler, laik devlet düzenini benimsemiş kız, adam, veya teyze anlamına tekabül eder.
    başlıktaki ifadeyi sıkça kullananların bunu anlamamış olması ihtimali yok bana göre.
    suyu bulandırır onlar sadece.
    1 ...
  22. 17.
  23. 2011 de hala laikliği aşamamış bir ülke ortaçağdadır.

    Dip Not: ilk çağ daha moderndi bilmeyenlere.....
    1 ...
  24. 16.
  25. çok doğru bir önermedir eğer kişi inançlı biriyse laik olamaz.ama hiç bir şekilde devletin inançlı olmaması gerekir.devlet insanmıdırki inançlı olsun.
    3 ...
  26. 15.
  27. evet kişi laik olmaz ama laikçi olabilir.

    laikçi: laiklik satan, zorla olacaksın diyen tip.
    0 ...
  28. 14.
  29. laik kelimesinin anlamını bilen birisi için doğru bir sözdür. sözlükte sıkça rastlar olduk ki laik kız, laik adam vs. bu tür boş konuşmaları yapmadan açıp iki okursanız laiklik bireye ait değil devlete ait bir kavramdır. kişi nasıl olur da din ve devlet işlerini birbirinden ayırır ben anlayamıyorum doğrusu. din ve vicdan özgürlüğü, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, inanç özgürlüğü olarak da tanımlanabilen laiklik, bir bireyin başını açıp kapamasıyla, tanrı ya inanıp inanmamasıyla, cami kilise ayrımıyla açıklanabilecek kadar dar bir kelime değildir. nedense her şeyden bir haber bazı insanlar, kendilerini ulema sanıp ortaya laf söylemekten kendilerini alıkoyamadıklarından sürekli bu kavramla yatıp kalkarlar. laiklik: bilmem nerede, bilmem ne ülkesinde yaptırılan camiye devletin karışmaması gerektiğidir, ülkenin müslüman yüzdesi fazla olduğundan devlete din yüklememektir, mantıktır vs. ancak asla bu kavramı bilmeyen veya işlerine göre kullanmak isteyenlerin anlatmak istediği değildir.
    0 ...
  30. 13.
  31. 12.
  32. mantıklıdır.
    kişiler özgürdür.
    ama devlet kişilerin egemenliğindedir.
    0 ...
  33. 11.
  34. sen gel de bunu sözlüğe anlat. bir laikçidir almış gitmiş başını, başsız takılıyoruz artık. herkes götünden konuşuyor.
    0 ...
  35. 10.
  36. doğru önermedir, kişi laik devlet anlayışını benimser laik olmaz.
    0 ...
  37. 9.
  38. doğru olan önermedir, devlet laik olur kişiler laik sistemi yaşar.
    0 ...
  39. 8.
  40. (bkz: kavram kargaşası)
    efendim esasen işin özü oldukça basittir. laik devlet, dinsiz devlettir. buna göre devlet yalnızca inanan insanların inançlarını diledikleri gibi yaşayabilmesini sağlamakla mükelleftir. yani hiçbir dine ve elbette ki mezhebe yakın duramaz. çünkü birine yakın durması diğerleriyle arasına daha fazla mesafe koyması anlamına gelir ki bu bildiğiniz matematiktir. kişi laik olamaz elbette ama laikliği savunabilir. çünkü kişi istediği dine yakın durabilir. aynı topraklarda yaşayan aynı vergileri ödeyen farklı inançlardaki halkların eşit muamele görmelerinin tek koşulu devletin dinsizleşmesi ve tüm inançlara aynı mesafede hizmet götürebilmesidir.
    1 ...
  41. 7.
  42. kişi isterse laik olur neden olmasın, burda asıl mesele laik olmaya zorlanmasıdır. laik bir ülkede bireyi tek baglayan laikligin getirdigi kurallardır, laik kurallara uymak zorundadır, adam öldürdügünde içeri girip 30 40 sene yatmayı kabul eder ama kendi laik olmak herdine aynı mesafede durmak zorunda degildir. müslümandır müslümanlıgın yasakladıgı şeyleri yapmaz, laik sistemede içki serbesttir fakat bu adam içmez, içmek zorunda da degildir, laik sistemede zina suç degildir ama adam zina yapmaz buna da kimse bi sikim diyemez. artık anlamamız gerekiyor, türkiye de kişiler laik olmak zorunda degildir, kendi yaşamında istedigi gibi yaşayabilir, sadece laik sistemi kabul etmek zorundadır, ki zaten milletde bunu kafadan inme şekilde 85 sene önce kabul etmiştir.
    1 ...
  43. 6.
  44. müslüman ülkelerin içinden çıkamadığı, birde buna bizde ki gibi doğal gelişmeyen sermaye süreçleri eklenince iyice açmaza dönüşen sosyal olgu.

    önerme doğrudur. konu istisnasız devlet'in yapılandırılması ile ilgilidir. ancak bizde önce devlet, sonra toplum şekillendirildiği için işler tamamen ters işlemektedir. oysa, bir devlet ve onu belirleyen sözleşmeler (anayasa vb.) doğal süreçlerde toplumun bireyleri tarafından oluşturulur. toplumun bütün kesim ve tabakalarının dayatması ve sonucunda uzlaşması ile oluşur.

    bizde bunlar, çeşitli müdahale ve darbelerle yukardan aşağı (belirli bir tabakanın yararına olacak şekilde) dikte edilerek oluşturulduğu için içselleştirilememiş olgular ve gerçeklikler olarak durur. hal böyle olunca da birey kendinin hissetmediği, kendinin görmediği uygulamaları savunmaz, kendi hayatında da o kuralları zorunluluk ya da baskı olarak algılar.

    kişinin laik-anti laik olması devlet'le olan ilişkilerin bütünlüğünde ortaya çıkar. laik uygulamalara karşı çıkan birisinin öte yandan devletin sunduğu egemen laik din tavrında devletten yana tarafsa burada çifte standart ve ikiyüzlülük ortaya çıkar. örneğin bir taraftan sünni egemen çizgiye evet deyip onun devlet tarafından sunulan imkanlarından yararlanıyorsa bu samimiyetten şüphe etmek lazımdır.

    asıl sorun, devletin farklı din ve cemaatlere, onların kendi bağımsız olgularına ve bağımsız davranış biçimlerine özgürlük sınırlamalarındaki tutumda yatar. burda iki sorunla karşılaşırız. birincisi devlet içinde ki iktidar çatışması ve egemenlik sorunları. ikincisi de farklı din ve cemaatlerin birbirine karşı tarihsel sorunlarından da müteşekkil egemenlik ve tahammülsüzlükleri.

    dolayısıyla, kurumsal ve tasavvufi reformlarını gerçekleştirmiş ve bunun içsel dönüşümünü yaşamış dinlerle bunu gerçekleştirememiş müslümanlığın laisizm karşısındaki duruşunun aynı olmasını beklemek safdillik olmaz mı?

    burjuva aydınlanma sürecinde kendi doğal rekabet sürecini de yaşayan batı sermayesi, ticaret burjuvasından sanayii burjuvasına rahatça dönüşürken ve burada başlangıçta ihtiyacından kaynaklı dini reformları desteklerken bizde tam tersine, toprak ağalarından ve şehir eşrafından devşirme ve zorlama bir devlet burjuvazisi yaratıldığı için bırakınız dini reformları, dinin en bağnaz yanları bu çıkar ve amaç için mübah sayılarak kullanılagelmiştir.

    bu alışkanlıkların bugüne kadar sürmesi, bugün egemen olan din dışındaki din ve cemaatlere zorluk çıkaran baskıcı bir hal almıştır. diğer taraftan bağnazca, laiklik adı altında savunulanın da ordu bürokrasisi ve memur zihniyeti işbirliğinden öte bir şey olmadığını görürüz.

    tepeden kurulan türkiye, devlet içindeki bu çatışmanın yıllardır kurbanı olmuştur. bu çatışmanın aslı da, cumhuriyetin kuruluş mantelitesinde yatan bölgesel fırsatçılığın yarattığı ilişki ve güçler dengesinde yatmaktadır. varoluşun bu kutsal yanı, içerdeki tüm diziliş ve ilişkileri belirlerken hiç bir kavramın reel karşılığı toplumsal ilişkilerde yerini bulmamıştır.

    ne bireylerin laisizm'i, ne de devlet ve kurumlarının laisizm'i gerçekçi ve evrensel değildir. siyasi anlamda da menderes-özal-tayyip çizgisinin sağ muhafazakar liberal çıkış ve işbirlikleri statüko karşıtlığını temsil eder ve halkın geniş kısmı üzerine özgürlük arayışı temelinde nüfus ederken, sözde(!) sol-sosyal demokrat ordu bürokrasisi ve memuriyet zihniyeti de statükonun kendisi oluverir. bu ters dönen kavramsal zıtlıklar asli itibariyle yeniden ve yeniden yapılanmalara gebe bir ülke bırakmaktadır.

    burada en son belirleyici olacak olansa, tarihsel bilincinin dürtüsüyle üzerindeki ölü toprağını iteleyip, şeyh bedrettin ruhunu, gerçek özgürlük ruhunu yakalayacak olan bu toprakların halklarıdır.
    0 ...
  45. 5.
  46. devletler vatandaşlarına, kişilerse duyduklarına ve hissettiklerine inanır deniyorsa haklı önermedir ki öyle denmiyor,
    denmeye çalışılan şudur ki devletler, vatandaşların gafletle teslim ettiği erk sahiplerine, kişilerse devletlerini sahiplenen erk sahiplerine iman etsin.
    o bolu pazarı varya 1923 den beri kurulmuyor bu memlekette.
    0 ...
  47. 4.
  48. kemalist ve atatürk milliyetçisi biri olarak gayet doğru bulduğum tanımlamadır.

    zaten laiklik tanım itibarı ile devlet kurumlarını kapsar.

    devletin bünyesinde birden fazla dine mensup insan olacağı için tıpkı fatih sultan mehmet han zamanında olduğu gibi türkiye cumhuriyetinde de sistem laik sistemdir.

    bireyler laik olamaz. müslüman, hristiyan veya ateis düşünceli iseniz laik değilsinizdir.

    bu kadar basit.

    benim gibi kemalist arkadaşlarımın buna karşı çıkmalarını anlamadım.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük