tanımı : insanların, kendi yaptıkları veya yapma ihtimali oldukları şeyleri sanki karşılarındaki de mutlaka aynı davranışı sergileyecekmiş gibi davranmasıdır.
--spoiler--
iki kör oturmuş masa başına ortadaki dolmalardan yemeye başlamışlar. körlerden biri diğerine seslenmiş:
-hop..hopp.. dolmaları ikişer ikişer yeme!
diğeri sormuş:
-ikimizde körüz ama benim ikişer ikişer dolma yediğimi nasıl anladın?
diğeri cevap vermiş:
-ben ikişer ikişer yiyorum da...
--spoiler--
çok sevdiğim bir sözdür bu.
kendi yapıyorsa karşısındaki de yapıyor olarak düşünür.
kendisi yalan söylüyorsa o da söylüyordur onun için,
kendisi aldatıyorsa karşısındaki de aldatabilir...
aldatır da...
o olmazsa da bir başkası; aldatırsan aldanırsın...
ne kadar da güzel bir atasözü.
bugünlerde daha sık hatırlıyorum.
(bkz: cemaat akp çatışması)'nda taşlar ortaya döküldükçe daha çok anlıyorum bu sözün değerini.
iki taraf da kılıçları çektiğinde
fetullah gülen açıklaması: pkk'dan adam kiralarlar cemaat evine baskın yaparlar. giderken de götürüp bir torbayla bir yere bir şey korlar. sonra 'terör' ve 'uyuşturucu kaçakçılığı' iftirası atarlar!
bu da yeni şafak gazetesi haberi
---- alıntı ----
Nöbetçi savcı iş başında
Soruşturmaları yürüten savcılığın son bir haftada hazırlıkları hızlandırdığı iddiası ise 'zamanlama' şüphesine neden oldu
iddialara göre, gözaltı kararlarının çıkarılması için uygun hâkimin nöbetçi olması beklendi. Gözaltı kararı verecek 18. Sulh Ceza Mahkemesi hâkiminin nöbetçi olduğu Pazartesi günü savcılık gözaltı kararları için başvurdu. Gözaltı kararlarının çıkarılmasının ardından dün operasyonun düğmesine basıldı."
Hatta Yeni Şafak iddialarını bir adım öteye taşıyıp gözaltı süresinin uzatılacağını ve böylece şüphelilerin tutuklama kararı verecek mahkemeye sevk edilmesinin planlandığını iddia etti.
demek ki davaya özel savcı, hakim, mahkeme seçiliyor! hani yargı bağımsızdı!
(bkz: ak yargı)
--- alıntı ----
Peki gazetenin hedef tahtasına koyduğu Savcı Celal Kara kim?
Celal Kara'yı, Balyoz davasında 102 komutanın tutuklanmasını isteyen savcı olarak hatırlıyoruz.
savcı mütalaasında o dönemde tutuksuz yargılanmasına karar verilen 101 Balyoz sanığı için karara itiraz etmişti. Yani "tutuklanmalılar" demişti.
Yeni Şafak haberinde şu ifadelere yer vermişti:
"Balyoz sanıklarının itirazını değerlendirmek için günlerce savcının mütalaasını bekleyen mahkeme karar aşamasında ise mütalaayı dikkate almadı. Mütalaada yakalama kararının haklı gerekçelere dayandığı nedenleriyle ortaya konuluyor."
--- alıntı ---- http://www.odatv.com/n.ph...vci-cok-iyiydi-1812131200
kişinin yaptığı herşeyin kişinin bir parçası olması durumudur. kişi tecrübe etmediği veya üzerinde düşünmediği bir konu hakkında fikir sahibi olmaz. sahip olduğu her fikir kendi hayatının bir parçasıdır. aldığı bilgiyi kendi doğrularına göre yorumlamış ve o şekilde hayatına yansıtmıştır. hayat söylenenlerin değil yapılanların yansımasıdır.
