kırılmak, anlayana kızmaktan daha çok etki eder. eğer kişi size değer veriyorsa ve haklıysanız sizin gönlünüzü almaya çalışır. fakat haklıysanız dahi kızdığınız kişiye vereceğeniz aşırı tepki ile onun size kırılmasına yol açabilirsiniz.
kızdığınızda karşı taraf bunu net bir şekilde anlar. kırıldığınızda bunu anlamak için insanlık gerekir. bazı durumlarda iki duygu birlikte yaşanır. kızmak bir nevi reddetmektir. kırılmak reddedememek ve hayal kırıklığı yaşamaktır.
kızmak iki kişi arasında olan kısa devredir kabloları yakabilir;
kırılmak sert olan ilişkinin eskisi gibi olmayacak şekilde parçalanması, olmadı çatlamasıdır.
kızmak gecicidir yani sevdigin biri sana kızsın, bagırsın, sövsün, döksün içini ama mümkünse kırılmasın çünkü kırılan seyin parçalarını bir araya getirerek eskiye dönüştürmek imkansızdır, hep bir yanı sana karşı buruk kalır buna engel olamazsın.
kızgınlık bir alev misali ne kadar harlansada eninde sonunda yiter . kırgın olmak ise ne kadar izleri silinmeye çalışılsada ne yazık ki daima kalacaktır .
herkese kızabilirsiniz; ama herkese kırılmazsınız.
biri bişey söyler, size değmeden geçer o; ama biri bişey der, 12 den vurulursunuz...
kırılmak yakınlık gerektirir. Hatrı kadar kırılırım insanlara. Kızarken bunu aramam...
kızmak karşı tarafı üzer kırılmak bizi üzer ve kırılmak uzun süreli olablir. belki kızgınlığımız geçer konuşuruz karşıdaki insanla ama içimizde hep o kırgınlık kalır.
muhattap alınan insana göre değişebilen durum. çok severseniz içerler kırılırsanız ancak çok kırıldığınızda kızabilirsiniz belki... ama karşınızdaki sizin için o kadar değerli değilse kızarsınız ve belki de karşınızdakini kırarsınız. kırıldığınızda sadece "kırıldım" kelimesi dudakların arasından belli belirsiz dökülse de kızıldığında insanlar bağırıp çağırırlar...