sultan ibrahim zamanında cariyelerden birisinin oğluna takılan lakaptır. öyküsü şöyledir:
kızlarağası sünbül ağa, sultan ibrahim'e takdim etmek üzere zafire adında
bir cariye satın alır. bu cariyenin hamile olduğu daha sonradan anlaşılır. zafire yine de ağanın izniyle sarayda kalır. zafire çocuğu doğurur ve çocuğun adına "osman" konur. sarayda dedikodular yayılır ve çocuğun lakabı "kızlarağasının piçi" olarak kalır. daha sonra padişahın ilk şehzadesi sultan mehmed de turhan sultan'dan doğar. turhan sultan'ın sütü şehzadeye yetmediği için zafire, şehzadeye sütnine olur.
turhan sultan, sultan ibrahim'in hiç ilgisini çekmemektedir. bir gün padişah'ı havuz kenarında piç osman ve zafire'yle birlikte görür. turhan bu görüntüyü kıskanıp bağırıp çağırır. sultan ibrahim sinirlenip şehzadeyi havuza fırlatır. şans eseri çocuğun başı parçalanmaz.
bunun üzerine sünbül ağa görevinden alınır; ağa zafire'yi, çocuğunu ve hazinesini alarak gemiye biner. gemi malta korsanları tarafından yakalanır; geminin içindeki erkekler savaşarak ölürler. zafire ve piç osman korsanların eline geçer.
piç osman vaftiz edilerek hıristiyan olur. tahsil hayatını ispanya ve roma'da geçirir. girit savaşı'nın son yıllarında adaya gönderilmiştir. kuşatma altındaki kandiye kalesi'nden köprülüzade fazıl ahmed paşa'ya mektup yollayarak, devletin ikiye bölünüp hakkı olduğunu iddia ettiği tahtın kendisine verilmesini ister.
bu mektuba kaleyi tahrip eden türk toplarıyla cevap verilir.
piç osman 1675'te malta'da ölür.
