ortada henüz iddiayı doğrulayacak bir olay yok. kkca kızlara sarkmış ve kızlar bundan rahatsız olmuş. bak bak bak. benim işim olmaz sarkıntıyla falan. kanıtlayabilirseniz buyrun. bak öyle direk sarkmıcaksın. cimbomlu kıza, '' hehe sana fener forması çok yakışır, tenini açar'' diye gireceksin. beğenilme dürtüsü, nefret ettikleri futbolun bile önündedir. tamam hadi çık dışarı uygula bunu. amk resmen sözlüğe çalışıyoruz.
çaylaklar bu kadar kolay yazar olmamalı diyen yazar.
bir kız çıksın kkca bana sarktı desin. benimle böyle böyle, ayıp ayıp konuştu desin. çamuru at izi kalsın mı? o zaman ilk sayfaya değil, nickaltını sondan okumaya başlayacaksınız. alan memnun veren memnun kime ne?
birine demiştim daha önce '' 31 çekerken hayal ettiğin kızların partneriyim'' diye.
sözlükte tanıdığım ilk yazarlardan, iyi ve güzel *** insan.
kendisine şöyle seslenmek istiyorum : ''ey kkca! sen gezersen, o gezerse, ben gezersem ne olur bu ülkenin hali ha?siz gezin, ben hepinizin yerine çalışırım.'' *
ayrıca kendisini unuttuğumu sanma hatasına düşmüştür.**:)
bana soruyorlar senin hiç ahlakın yok mu diye. ben bunu diyenlere gülüp geçiyorum. yaşadığım bir olayı yani hayatımı size sunmak istiyorum. hak verin veya vermeyin farketmez.
sp- tam ona sarılırken gördüm pencereden,
gülünecek ne vardı, gülüyordun ya öperken.
bu gece seninle olalım derken canım derken
sildim seni o anda kalbimden. - sp
evet efendim, yıllar öncesiydi henüz 19 yaşında bir çocuktum. sevgilim vardı 26 yaşında dershane hocam. hatta ileri gidip nişanlanmıştık bile. seviyordum gerçekten harika bir gülüşü vardı. aileme rest çekmeme sebep olan bir şahaserdi o benim için. babamla kavgalıydım. izmir' de barda gitar çalıp bir yandan da okuyordum. geçinip gidiyorum derler ya hah işte tam öyleydi hayatım. tabi o maddi bağımsızlığını ilan etmiş biriydi. yardımcı oluyordu bana maddi konuda. yattık kendisiyle, çok güzel 6 ay geçirdik. benden bir şey esirgemezdi. aynı evde yaşıyorduk anahtarım vardı tabi. bir gece bardaki programımız çıkan bir kavga nedeniyle erken bitti. ben de sevdiğim kadının yanına gitmek için, ona sahip olmak için evin yolunu tuttum. saf bir çocuktum daha 19 yaşındaydım. 15 yaşımdan beri ailemden ayrıydım ve hayatı tanımaya çalışıyordum. sevmek ise çok yakınımdaydı. gün boyu birlikte olduğum o kadın işte. geceleri deliler gibi seviştiğim. uğruna öleceğim o kadın... neyse girdim kapıdan içeri ve o malum tablo; bir erkek benim kadınımın dudaklarına yapışmıştı. adamı tanımıyordum. efe dur dedi arkamdan o kevaşe. siktir lan diyip çıktım hemen evden. tabi bu bende müthiş bir moral kaybına neden oldu. derslerim iyiydi ama bu şoktan sonra psikolojim allak bullak oldu. ilaç tedavisi gördüm. sonra sınava girdim. puanım düşüktü ama tercih yaptım. sırf o lanet şehirden uzaklaşmak için.
sp- neydi kopan içimden
yıllar zincirinden
öldüm sanki yaşarken
kaçtım hemen o sahneden - sp
neyse sonra ısparta' yı kazandım. karakterimden karakter çalan o kadını hala unutamamıştım. gözlerim, ellerim istemsiz yere haraket ediyordu. tabi doktara gittim. bana sporu önerdi. dağcılıkla bu şekilde tanıştım. evcil hayvanlar edindim kendime. köpek, kuş, kedi, balıklar...
hala içimde derin bir şok vardı. babam dayanamayıp barıştı benimle. ailem artık yanımdaydı. aslında babam zengin bir adamdı ama parasına sövecek kadar dolmuştum ona karşı. her zaman kendi fikirlerini bana dayatırdı. istediği liseye gitmedim diye de ayrılmıştım evden. ben sanat okulu istiyordum o anadolu lisesi neyse barıştığıma göre artık sıkıntı yoktu. kendime hemen bir motor aldım. sonra insanlarla tanıştım. yaşadığım hadisenin üzerinden 1 yıl kadar bir zaman geçti ve bir gün bana bir mesaj geldi.
'' oğluma adını verdim'' ( bu olayı buradaki çoğu arkadaşım bilir.)
yine kendimi alkole vurdum. dini inancım zayıflıyordu gitgide. allah bana neden bunları yaşattı diye soruyordum.
işte tam bir gece bir kadın yaklaştı yanıma. saatlerdir buradasın neden içiyorsun bu kadar dedi. kadını tam hatırlamıyorum ama sarı saçlı orta yaşlarda biriydi. döndüm aldatıldım dedim. sonra beni kaldırdı evime götürdü.
duşa girdim 3 saat kadar dertleştik sonra yaklaştı bana ve öptü. işte benim miladım o öpücüktür. seviştik tabi sabah kalktığımda yanımda yoktu. sonra dedim ki kendi kendime ulan bu kadınlar hep böyle sanırım. daha iyisini bulunca gidiyorlar bağlanmıyorlar. uslanmıştım artık kadınlara hep dikkatli yaklaşıyordum. sonra üniversitede değişik kuruluşlara katıldım sosyal çevrem epey arttı. artık o eski ölü değildim. çapkınlıklarım burada başladı.
fahişelerle yattıkça mutlu oluyordum ve aldatıyordum. tabi ağlıyorlardı '' ahahahah salaklar'' ağladıklarını gördükçe daha da mutlu oluyordum. gel zaman git zaman bir kafe açtım babamın yardımıyla. şimdi param var, yakışıklıyım ve o orospuyu bir gün fena sikeceğim. evet içimde bir sıkıntı var o kaltak belki gülüyordur.
sp--- kendimi buldum ben çalıştığım bu yerde
azalır acılarda belki gitgide
uykusuz her gece bu soğuk kahvede
sabahlarım bazen günlerce
rüyalarıma gelme diye -- sp
çok düşündüm demek ki olanlar kadermiş. allah' ın insanlara verdiği değeri de anladım. sonra şükrettim. belki de böylesi daha iyiydi. şimdi çok güzel bir hayatım var. o kaltağı aklıma getirmediğim taktirde mutluyum. ama o kevaşenin ruhu her yerde caddede, markette, discolarda, okulda. ben ise o ruhlarla teker teker sevişmeden sadık biri olmayacağım.
sp-- yakmıyor elimi artık bu kaynar sular
yoruldukça kaybolur acılar -- sp
ben insanları yazılarıyla tahrik eden biri değilim. isteğim sözlükten ne kız düşürmek ne birini üzmek. lütfen karıştırmayın.
