kendi yaşadıkları yerde okuması için önce teklif yapar hayır veya buranın universitesi iyi değil cevabını aldıgında bari yakın bir akrabasının oldugu yeri yazmaya ikna etmeye çalışır.
başka bir ile gidince ahlak yapısı kişiliği vs. bozulacak diye endişeleniyorsa baba, eğer gidince bozulursa zaten önceden bir çarpıklık var demektir. nedir olay, babaların en büyük silahı, ben etrafındaki insanlara güvenmiyorum evladım, etraf it kopuk dolu. e kardeşim, sen kızına güveniyorsan, etraf it kopuk dolu diyorsan onları siz yaptınız be. küçükken el ele tutuşturtmadınız kızın namusu gider diye, büyüdüler saldınız internet cafeye hiç bakmadınız bir daha o erkek! evladınıza, counter da kafa uçurdu, derken eğer aptalsa ortamları değişmeye başladı aldı eline bir çakı etrafı dağıttı, haspelkader üniversiteye geldi, şans bu ya, senin namus timsali kızının bölümüne! e sen de kızına namus dersi! vere vere kızın kafasını kırdıysan, kızın liseye kadar olan hayatı boyunca gençliğinin getirdiği bazı şeyleri keşfedemediyse* kızın kendini serbest bulduğu ilk ortamda içer de , sarhoş da olur, kendini de kaybeder, rahata erince tozutur o erkeğin koynundan bu erkeğin kucağına da gider.
bunu şöyle düşünsene, sen bir ok yayını çok gerersen, o ok hedeften de uzağa gider, işine de yaramaz, gereksiz yere zarardır, kırılır gider. çok sıkarak çocuk büyütmek bir halt değildir. ben üniversitedeki ilk yılımda içki olayının ne boyutlarda olduğunu görünce yine bundan örnek vermek isterim ki, sen kızına içkiyi denettirdin mi hiç evde? kızını hiç bir karşında sarhoş ettin mi? hiç kendisinin keşfetmesine izin verdin mi acaba ne kadar içitkten sonra kontrolü kaybediyor, kendini bilsin içerken? hayır!
e o zaman, dağıtması normal, arkadaş ortamında herkes gaza gelir, kendinden bil, sen iki büyüğü bitirirsin de sana bir şey olmaz(!) di mi amca?
buyuk bir olasılıkla bircok evebeyinin yasadıgı hadisedir. insan evladını uzaga gonderirken mutlaka bir tereddute duser, acaba ne yer?, ne icer? gibi sorular benlige mutlaka sorulur fakat bir gun ayrılık olacagı ve kızını/oglunu kendinin yetistirdigini hatırlayarak gonderme konusunda ılımlı olucakdır. ayrılıkların hepsi zordur bir baba veya annenin kızını veya oglunu gondermesi aynı duygu yogunlugunu olusturur.
kolay değil. yıllarca el üstünde tuttuğu kılına zarar gelmesin diye her türlü fedakarlığı göze alan babanın haklı ve yerinde tereddütüdür. evlat bu başka şeye benzemez, gurbet ellerde sıkıntılar içinde okuyacak iş sahibi olacak zorluklar çekecek. baba tereddute düşmesinde korkmasında ne yapsın.
Kizi abisiyle birlikte o universiteye yollamakla ici biraz olsun rahat edecek olan babadir . Sayet kizin abisi yok ise kendiside o universitenin bulundugu sehre gidecek durumda degil ise tek caresi kalmistir oda kizi o universiteye yollamamaktir . Evet tek caresi tek cikar yolu budur . Ne kadar ahlaki egitim verilmis olunursa olunsun diger dis etmenler o ahlaki egitimin savunma mekanizmasini yikip gececektir . Buna o kadar eminim ki surede verebilirim . 6 aydir efendim bu ahlaki egitim denilen savunma mekanizmasinin kullanim suresi .
muhafazakar baba olabilir. yıllarca kızına bi çok şeyi yasaklamıştır, kızın da üniversiteye gidince azıtacağından korkmaktadır. e korkması da normaldir, kız bu kadar sene bastırmıştır duygularını, yasaklara rağmen olan dürtülerini...
e kardeşim sen kızının dünyayı görmesine engel olursan üniversiteye gelince azıtır tabi. *