kızların en hoşuna giden hediyelerden biridir. böyle bir hediyeyi vermekteki amaç; kızın sürekli görebileceği bir şey olması ve baktıkça hediye eden kişiyi hatırlamasıdır.
lakin alınan ayıdan sonra "baktıkça beni hatırla ehehehe" demek biraz garip kaçabilir.
berbat bi durumdur... hele hatun kişi sizden özel bi renk talep etmişse ve bu renk öyle her yerde bulunamıyorsa ve siz de hakkaten safça o kızı sevmişseniz ve o kız o anda yanınızda, izmir'de değilse... izmir'de kemeraltı'nın altına üstüne getirirsiniz... ana buldum... 'bu ne kadar olacak abi?' diye pazarlık yaparsınız oyuncakçıkar sokağındaki abiyle... o kadar mutlusunuzdur ve heveslisinizdir ki abi peluş ayının fiyatını düşürmez. adam enayi mi? kemeraltı sokaklarından o dev ayıyla yüzünüz daha yeni baba oluvermiş bi baba gibi şapşal şapşal gülersiniz... esnaf ve görenler gülümser, çoğo alay geçmek içindir tabi... ama siz o kadar çok seversiniz ki bunların hiç mi hiç önemi yoktur. bunu bi de kargoya verirsiniz. kargocular birbirine bakar. gülerler. "ben dayıyım" dersiniz. karşıda adresini verdiğiniz kız da sizin evlenip sonradan soyadını değiştiren ablanızdır... dev ayı poşete konur. sarılır, sarmalanır ve gönderilir. cebinizde sigara almaya paranız kalmamıştır; ama olsundur...
sonra mı, sonra sizin "biricik" aşkınızı siz başka biriyle yakalarsınız ve düşler sona erer...
erkegin hayatinin en buyuk salakligidir.kizin biri ayip olmasin diye hediye ayiya, aaaa ne sirin sey demis ve gunumuze kadar gelmistir. erkeklerde bunu bir isaret sanmislardir ki gercek bu degildir. hic bir kiz pelus oyuncaga ayilip bayilmaz. erkeklerin pespembe bir futbol topuna ayilip bayilamiyagi gibi.
''günümüzde sevgilinin niyeti nedir acaba '' diye düşündürten hediyedir. paranoyak kızları çeşitli senaryolarla başbaşa bırakan hediyedir :
-hala çocukluktan çıkamadığımı mı düşünüyor?
-acaba bu ayı gibi şişman ve sevimli mi görüyor beni?
-yoksa yoksa beni ileride haydar dümen'le muhatab etmemek için şimdiden önlem mi almamı istiyor?