kızların en hoşuna giden hediyelerden biridir. böyle bir hediyeyi vermekteki amaç; kızın sürekli görebileceği bir şey olması ve baktıkça hediye eden kişiyi hatırlamasıdır.
lakin alınan ayıdan sonra "baktıkça beni hatırla ehehehe" demek biraz garip kaçabilir.
saçma sapan işlevsiz bir hediyedir. buna sevinen kızları anlamak da güçtür. zevk ve renk meselesi tabi ama kanımca işe yarar bir hediye almak daha lüzumludur.
bir iliskide pelus oyuncaklarin onemi/yeri oldugunu fakat taki mucevherat kadar degeri olmadigini asikar kildigimizda tesvik i mesai yas gruplamasi 14-18 arasi verilen/edinilen hediye.
surtunmesi icin buyuk olmali tahris etmemesi icin pelusun kaliteli olmasina dikkat edilmeli. zararli olmamasi icin burnunun sert plastikten arindirilmasi makbuldur.
berbat bi durumdur... hele hatun kişi sizden özel bi renk talep etmişse ve bu renk öyle her yerde bulunamıyorsa ve siz de hakkaten safça o kızı sevmişseniz ve o kız o anda yanınızda, izmir'de değilse... izmir'de kemeraltı'nın altına üstüne getirirsiniz... ana buldum... 'bu ne kadar olacak abi?' diye pazarlık yaparsınız oyuncakçıkar sokağındaki abiyle... o kadar mutlusunuzdur ve heveslisinizdir ki abi peluş ayının fiyatını düşürmez. adam enayi mi? kemeraltı sokaklarından o dev ayıyla yüzünüz daha yeni baba oluvermiş bi baba gibi şapşal şapşal gülersiniz... esnaf ve görenler gülümser, çoğo alay geçmek içindir tabi... ama siz o kadar çok seversiniz ki bunların hiç mi hiç önemi yoktur. bunu bi de kargoya verirsiniz. kargocular birbirine bakar. gülerler. "ben dayıyım" dersiniz. karşıda adresini verdiğiniz kız da sizin evlenip sonradan soyadını değiştiren ablanızdır... dev ayı poşete konur. sarılır, sarmalanır ve gönderilir. cebinizde sigara almaya paranız kalmamıştır; ama olsundur...
sonra mı, sonra sizin "biricik" aşkınızı siz başka biriyle yakalarsınız ve düşler sona erer...
''günümüzde sevgilinin niyeti nedir acaba '' diye düşündürten hediyedir. paranoyak kızları çeşitli senaryolarla başbaşa bırakan hediyedir :
-hala çocukluktan çıkamadığımı mı düşünüyor?
-acaba bu ayı gibi şişman ve sevimli mi görüyor beni?
-yoksa yoksa beni ileride haydar dümen'le muhatab etmemek için şimdiden önlem mi almamı istiyor?
peluş oyuncak (ayı, ördek, kurbağa, tospa vb.) sektöründe şöyle bir durum vardır.
her zaman daha büyüğü, daha yumuşağı, daha sevimlisi vardır.
yani aldığını hediye zaman içinde geçerliliğini kaybedecektir.
iş bu nedenledir ki, bir kez almanız yeterli değildir. tüm evi peluş hayvanlarla dolana kadar almanız gerekir.
ayrıca,
hatun kişiler -her nedense- çok sevmektedir böyle börtü-böceğin peluşunu. keza sarılıp uyumayı da severler.
kızların pek hoşuna gider bu tür hediyeler. ve biz erkekler hiç bir zaman anlayamayız bu kızlar değilmidir en ufak bi kabalıkta bizi ayılıkla itham eden sonra da o peluş ayıya sarılıp "aayyy ne şekeaaeerrr" yani keramet oyuncak ayı da mı peluşda mı anlayan el sallasın...
erkegin hayatinin en buyuk salakligidir.kizin biri ayip olmasin diye hediye ayiya, aaaa ne sirin sey demis ve gunumuze kadar gelmistir. erkeklerde bunu bir isaret sanmislardir ki gercek bu degildir. hic bir kiz pelus oyuncaga ayilip bayilmaz. erkeklerin pespembe bir futbol topuna ayilip bayilamiyagi gibi.